Ümit Özdağ’dan Çarpıcı İddia: “Sırada Terörist Başı Öcalan Var’ Mesajı Verildi!”
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İmralı Cezaevi’nde yaşanan son gelişmelere dair dikkat çekici bir açıklama yaptı. Özdağ, Öcalan ile aynı cezaevinde bulunan bir mahkumun serbest bırakılmasının sembolik bir anlam taşıdığını ve bu adımın, PKK lideri Abdullah Öcalan’a “Sırada sen varsın” mesajı vermek amacıyla atıldığını iddia etti.
Ankara, 31 Temmuz 2025 – Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, İmralı Cezaevi’nde yaşanan son gelişmelere ilişkin çarpıcı bir iddia ortaya attı. Özdağ, Abdullah Öcalan ile aynı cezaevinde bulunan bir mahkumun serbest bırakıldığını ve bu adımın, Öcalan’a yönelik bir mesaj niteliği taşıdığını savundu. “Bunun sembolik bir anlamı var. Bu Öcalan’a ‘sırada sen varsın’ demek!” ifadeleriyle dikkat çeken Özdağ, kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu açıklamasıyla, hükümetin İmralı süreciyle ilgili politikalarını bir kez daha eleştirdi.
Özdağ’ın İddiaları ve İmralı Süreci.
Ümit Özdağ, paylaşımında, İmralı Cezaevi’nde Öcalan ile birlikte tutulan bir mahkumun serbest bırakılmasının, hükümetin Öcalan’ı “meşru bir siyasi aktör” haline getirme sürecinin bir parçası olduğunu öne sürdü. Özdağ’a göre, bu adım, Öcalan’ın serbest bırakılmasına yönelik kamuoyunu hazırlama çabasının bir göstergesi. Zafer Partisi lideri, daha önce de İmralı’da başlayan müzakerelerin “terörle müzakere süreci” olduğunu iddia etmiş ve bu sürecin Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını tehdit ettiğini savunmuştu.
Özdağ, açıklamasında, “Öcalan’ın hapishanesi olmaktan çıkan İmralı, artık onun evi gibi olacak. İsteyenler Öcalan’ı ziyarete gidecek, televizyon çekimleri yapılacak. DEM Parti’nin söylemleri doğrudan Öcalan tarafından belirlenecek” diyerek, sürecin Öcalan’ı siyasi bir figür olarak güçlendireceğini iddia etti. Ayrıca, batıda Öcalan lehine bir kampanya başlatılacağını ve hatta Öcalan’ın Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilebileceğini öne sürdü.
Süreç Nasıl Başladı?
Bu tartışmalar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te yaptığı çağrıyla başladı. Bahçeli, Öcalan’a, PKK’yı lağvetmesi ve silah bırakması koşuluyla “umut hakkı” için başvuruda bulunması ve TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşması önerisinde bulunmuştu. Bu çağrı, siyasi arenada büyük yankı uyandırmış ve farklı kesimlerden çeşitli tepkiler almıştı.
27 Şubat 2025’te, Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı yapmasıyla süreç hız kazandı. PKK, 2 Mart’ta ateşkes ilan ederek Öcalan’ın çağrısına uyacağını duyurdu. 11 Temmuz’da ise Irak’ın Süleymaniye kentinde 30 PKK’lı tarafından sembolik bir silah bırakma töreni gerçekleştirildi. Ancak Özdağ, bu töreni “mangal partisi” olarak nitelendirerek, gerçek bir silah bırakma olmadığını ve PKK’nın silahlarını PYD ve PJAK gibi diğer örgütlere devrettiğini savundu.
Özdağ’ın Tutuklanması ve Tepkiler.
Ümit Özdağ, bu süreçte yaptığı açıklamalar nedeniyle 21 Ocak 2025’te “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla tutuklanmış ve Marmara Cezaevi’ne (eski adıyla Silivri) gönderilmişti. 148 gün süren tutukluluğunun ardından 17 Haziran 2025’te tahliye edilen Özdağ, cezaevinde olduğu dönemde de İmralı süreciyle ilgili eleştirilerini sürdürmüştü. Cezaevinden yazdığı bir mektupta, “Öcalan ve DEM konuşsun, Ümit Özdağ ve Zafer Partisi sussun” isteyenlerin kendisini susturamayacağını belirtmişti.
Özdağ’ın avukatları ve Zafer Partisi sözcüleri, tutuklamanın siyasi bir karar olduğunu ve Özdağ’ın Öcalan sürecine yönelik eleştirilerinin susturulması amacıyla yapıldığını savundu. Parti Genel Başkan Başdanışmanı Çınar Coşkunserçe, Özdağ’ın tutuklanmasını Bahçeli’nin Öcalan çağrısıyla ilişkilendirmiş ve “MHP tabanından kopuşlarda Özdağ’ın çıkışları etkili oldu” demişti.
Siyasi Çevrelerden Gelen Tepkiler.
Öcalan’ın silah bırakma çağrısı ve İmralı süreci, siyasi partiler arasında farklı yorumlara yol açtı. AKP ve MHP, süreci “terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda olumlu bir adım olarak değerlendirirken, muhalefet partileri arasında görüş ayrılıkları ortaya çıktı. CHP lideri Özgür Özel, PKK’nın silah bırakma çağrısını önemli bulduğunu belirtirken, Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, Öcalan’a herhangi bir taviz verilmemesi gerektiğini vurguladı. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ise Bahçeli’nin çağrısına sert tepki göstererek, süreci eleştirdi.
Özdağ ise, bu süreci “Türkiye’nin federalleştirilmesi” ve “üniter devlet yapısının yıkılması” girişimi olarak görüyor. Ayrıca, PKK’nın silah bırakma iddiasının bir aldatmaca olduğunu ve örgütün faaliyetlerini PYD ve PJAK üzerinden sürdüreceğini iddia ediyor.
Kamuoyunda Tartışmalar Sürüyor.
Özdağ’ın son açıklaması, sosyal medyada ve kamuoyunda geniş yankı buldu. Kimileri, Özdağ’ın iddialarını destekleyerek hükümetin Öcalan’ı serbest bırakma hazırlığı içinde olduğunu savundu. Diğer yandan, bazı kesimler ise bu iddiaları spekülatif bularak, sürecin barış ve çözüm odaklı olduğunu öne sürdü. Hükümet cephesinden henüz Özdağ’ın son açıklamasına yanıt gelmedi, ancak İmralı süreci ve Öcalan’ın durumu, Türkiye siyasetinin en sıcak gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor.
Sonuç: Ümit Özdağ’ın, İmralı Cezaevi’nde bir mahkumun serbest bırakılmasını Öcalan’a yönelik bir mesaj olarak yorumlaması, Türkiye’deki siyasi tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Zafer Partisi liderinin, hükümetin İmralı süreciyle ilgili politikalarını sert bir dille eleştirmesi, önümüzdeki günlerde daha fazla tartışmaya yol açacağa benziyor. Kamuoyu, Özdağ’ın iddialarının doğruluğunu ve sürecin nasıl ilerleyeceğini merakla bekliyor.
rdgundem.com olarak, gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.
