Antalya Kalesi’nde Skandal İhale: Tarihi Alan Şirketlere Peşkeş Çekiliyor
Devletin fabrikalarını, limanlarını ve kamu mallarını birer birer özelleştiren iktidar, şimdi de Roma döneminden günümüze ulaşan Antalya Kalesi’nin surlarını ve burçlarını ihaleye açtı.
Antalya’nın simgelerinden biri olan, Roma döneminde inşa edilen ve Bizans, Selçuklu ile Osmanlı dönemlerinde de kullanılan Antalya Kalesi’nin bazı bölümleri ihaleye çıkarıldı. Burçlar ve tarihi sur duvarlarının da dahil olduğu alanın, özel şirketlere uzun süreli kullanım hakkı verilmesi için düğmeye basıldı.
Tarihi Miras Ticaret Malı Haline Getiriliyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilecek ihale, büyük tepki topladı. Antalya halkı ve tarihçiler, binlerce yıllık tarihi mirasın şirketlere devredilmesini “kültürel soygun” olarak nitelendiriyor.
İhale kapsamında, kale surlarının belirli bölümlerinin “kafe, restoran veya turistik işletme” olarak kullanılmasının önü açılıyor. Uzmanlar ise, bu durumun tarihi dokuyu bozacağı ve yapının orijinalliğini kaybetmesine yol açacağını belirtiyor.
Tarihçilerden Tepki: “Geri Dönülmez Zararlar Verilecek”
Arkeologlar ve sanat tarihçileri, bu tür özelleştirmelerin kalıcı zararlar doğuracağını vurguluyor:
Surların ticari işletmeye açılması tarihi kimliği zedeler.
Ağır tadilatlar, reklam tabelaları ve yoğun kullanım tarihi yapıya zarar verir.
Antalya’nın kültürel mirası tüm insanlığın ortak değeridir, şirketlere devredilemez.
Halk Tepkili: “Kale Halkındır, Satılamaz!”
Antalya’da birçok sivil toplum kuruluşu ve vatandaş, ihale kararına karşı harekete geçti. Sosyal medyada “#AntalyaKalesiSatılamaz” etiketi gündem olurken, kalenin halka ait bir kültürel miras olduğu vurgulanıyor.
Sonuç: Devletin kamu mallarını özelleştirmesine yönelik tepkiler sürerken, Roma döneminden kalan Antalya Kalesi’nin surlarının da aynı kaderi paylaşması büyük tartışma yaratıyor. Tarihçiler ve halk, bu kararın geri çekilmesini talep ediyor.
📌 Tarihi eserler korunmalı, işletmelere devredilmemeli!
