Kızılay’da Skandallar Zinciri: Muğla İl Başkanı Evrakta Sahtecilikten Ceza Aldı, Fethiye Şube Başkanı’nın Oğulları Suç Makinesi Çıktı!
Muğla’da Türk Kızılay’ına yönelik skandallar birbiri ardına patlak veriyor. Fethiye Kızılay Şube Başkanı Burhanettin Tuna’nın iki oğlunun insan kaçakçılığı ve uyuşturucu ticareti suçlamalarıyla tutuklanmasının yankıları sürerken, bu kez Muğla Kızılay İl Başkanı Şadi Pirci’nin geçmişte “resmî belgede sahtecilik” suçundan kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı aldığı ortaya çıktı. Kızılay gibi köklü bir yardım kuruluşunun bu tür skandallarla anılması, kamuoyunda büyük tepki çekiyor.
Fethiye’de Skandal: Burhanettin Tuna’nın Oğulları Tutuklandı.
Fethiye Kızılay Şube Başkanı Burhanettin Tuna’nın iki oğlu, ağır suçlamalarla gündeme geldi. Büyük oğlu Emrullah Tuna, Seydikemer’de gerçekleştirilen bir operasyonda “göçmen kaçakçılığı” suçlamasıyla gözaltına alındı. Operasyonda, 57 düzensiz göçmenin yasa dışı yollarla Yunan adalarına kaçırılmaya çalışıldığı tespit edildi. Emrullah Tuna, Seydikemer Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında sulh ceza hakimliğine sevk edildi ve tutuklanarak cezaevine gönderildi. Emrullah Tuna’nın daha önce de tarihi eser kaçakçılığı soruşturmasında şüpheli olarak adının geçtiği öğrenildi.
Burhanettin Tuna’nın diğer oğlu Enes Tuna ise “uyuşturucu ticareti yapmak” suçlamasıyla Fethiye’de yakalandı. Fethiye Narkotik Suçlarla Mücadele Büro Amirliği ekipleri tarafından durdurulan bir araçta yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirildi. Enes Tuna, birlikte gözaltına alındığı iki kişiyle birlikte Fethiye Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Enes Tuna’nın geçmişte AKP Fethiye Gençlik Kolları Başkanlığı yaptığı da ortaya çıktı.
Bu gelişmelerin ardından Burhanettin Tuna’nın Kızılay Fethiye Şube Başkanlığı görevinden istifa ettiği yönünde haberler yayıldı. Ancak Tuna, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada istifa iddialarını yalanlayarak, “Görevimin başındayım” dedi. Öte yandan, bazı kaynaklar Tuna’nın kamuoyu baskısı nedeniyle istifa ettiğini ve Kızılay Genel Müdürlüğü’nün bu istifayı doğruladığını belirtti. Kızılay Genel Müdürlüğü, “Burhanettin Tuna, birinci derece yakınına ilişkin devam eden adli süreç sebebiyle, yargılama sonuçlanana kadar görevinden kendi isteğiyle ayrılmıştır” açıklamasını yaptı.
AKP Muğla İl Başkanlığı ise Burhanettin Tuna ve oğlu Emrullah Tuna’nın partiyle herhangi bir bağlarının olmadığını vurgulayan bir açıklama yayımladı: “Kamuoyunun bilmesi gerektiği üzere, Burhanettin Tuna ve oğlu Emrullah Tuna partimizle herhangi bir ilişkilerinin bulunmadığı gibi parti üyemiz değillerdir.”
Muğla Kızılay İl Başkanı Şadi Pirci’ye Evrakta Sahtecilik Suçlaması.
Fethiye’deki skandalın yankıları sürerken, Kızılay Muğla İl Başkanı Şadi Pirci hakkında çarpıcı bir iddia gündeme geldi. CHP Muğla İl Başkanı Av. Zekican Balcı, Pirci’nin geçmişte Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “resmî belgede sahtecilik” suçundan kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı aldığını iddia etti. Balcı, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi gereğince Pirci’nin kamu görevinden men edilmesi, seçme ve seçilme hakkının kısıtlanması ve dernek-vakıf gibi kurumlarda görev alamaması gerektiğini belirtti. Ancak Pirci’nin hâlâ Kızılay Muğla Şube Başkanlığı görevini sürdürdüğünü vurgulayan Balcı, “CHP Muğla İl Örgütü olarak evrakta sahtecilikten cezası kesinleşmiş bu kişinin bu görevde daha fazla tutulmasını kabul etmiyoruz. Kızılay gibi köklü bir kurum bu tür şaibeli isimlerden temizlenene kadar mücadelemiz sürecek” dedi.
Şadi Pirci ise iddialara sert bir yanıt verdi. Kızılay Muğla İl Merkezi Başkanı olarak yaptığı açıklamada, “Tarafımın kesinleşmiş herhangi bir mahkûmiyet kararı bulunmamaktadır. Bahsi geçen dosyanın nihai sonucu itibarıyla da herhangi bir mahkumiyet söz konusu değildir. Kızılay, hiçbir siyasi partinin kendi siyasi ikballeri için saldırabileceği bir kurum değildir. Bu kurumu örselemek insanlığa ihanettir” dedi. Pirci, CHP İl Başkanı Balcı’nın iddialarını “karalama kampanyası” olarak nitelendirerek, halkı yanıltıcı bilgi yayanlar hakkında hukuki süreç başlatacağını duyurdu.
Pirci’nin daha önce Refah Partisi’nden Köyceğiz Beyobası beldesinde belediye başkanlığı yaptığı, ardından AKP’ye geçerek Muğla İl Örgütü’nde teşkilatlardan sorumlu il başkan yardımcılığı görevine yükseldiği biliniyor. 2015’te AKP Muğla İl Başkanlığı’na aday olan Pirci, geçmişte Atatürk aleyhinde yaptığı bir sosyal medya paylaşımıyla da tepki çekmişti. Pirci, söz konusu paylaşımda, “Yunan’ı denize döktük. Ama giderken alfabelerini, şapkalarını, danslarını, balolarını ve yaşam tarzlarını bizim sahillere düşürmüşler! Ne tesadüf(!) hepsini de aldık!” ifadelerine yer vermişti.
Kamuoyunda Tepkiler Çığ Gibi.
Kızılay gibi köklü ve yardım odaklı bir kurumun üst düzey yöneticilerinin adlarının bu tür skandallarla anılması, kamuoyunda büyük bir güven kaybına yol açtı. Sosyal medyada ve yerel basında konuyla ilgili tepkiler çığ gibi büyürken, vatandaşlar Kızılay’ın bu tür olaylardan arındırılması gerektiğini vurguluyor. CHP Muğla İl Örgütü’nün Şadi Pirci’nin görevden alınması için verdiği mücadele ise siyasi tartışmaları alevlendirdi.
Kızılay’ın Muğla’daki bu skandallar zinciri, kurumun yönetim yapısı ve atama süreçleriyle ilgili soru işaretlerini artırırken, kamuoyunun gözü Kızılay Genel Müdürlüğü’nün ve ilgili makamların atacağı adımlarda. Soruşturmaların ve hukuki süreçlerin nasıl sonuçlanacağı ise merak konusu.
