Övmediği tek bir gün yok!
Abdülkadir Selvi, PKK’nın silah bırakma kararını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başardığını ifade etti: “PKK kurulduğunda Fahri Korutürk Cumhurbaşkanı’ydı. O tarihten bu yana 7 cumhurbaşkanımız oldu.
Ama PKK’ya silah bıraktırıp barışı sağlayan tek lider Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.”
Abdülkadir Selvi, PKK’nın silah bırakma kararının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başarısı olduğunu ifade etti. Selvi, bu sürecin Erdoğan’ın liderliğinde şekillendiğini ve önemli bir adım olarak değerlendirildiğini belirtti.
Bu sözler, gazeteci Abdülkadir Selvi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olumlu değerlendirmelerinin bir örneği olarak görülebilir. Selvi’nin bu tür ifadeleri, özellikle Erdoğan’ın terörle mücadeledeki politikalarına ve çözüm süreci dönemine atıfla, destekleyici bir perspektiften gelmektedir.
Ancak bu tür açıklamalar kamuoyunda farklı tepkiler uyandırabilir. Bazı kesimler, Erdoğan’ın çözüm süreci sırasında attığı adımları ve bu süreçte yaşanan gelişmeleri “barış girişimi” olarak değerlendirirken, diğerleri bu süreci terör örgütüne taviz olarak görmüştür. Nitekim çözüm sürecinin başarısızlıkla sonuçlanması, yeniden başlayan çatışmalar ve güvenlik politikalarının sertleşmesi bu tartışmayı daha da derinleştirmiştir.
Selvi’nin ifadesindeki şu noktalar özellikle dikkat çekici:
Tarihsel karşılaştırma: 1978’de kurulan PKK’dan bu yana görev yapan 7 cumhurbaşkanına atıfla Erdoğan’ın “tek başarılı lider” olarak öne çıkarılması, sembolik bir övgüdür.
Barış vurgusu: “PKK’ya silah bıraktırmak ve barışı sağlamak” söylemi, çözüm sürecinin ideallerine gönderme yapıyor.
Siyasi pozisyon: Bu ifade aynı zamanda Selvi’nin siyasal tutumunu ve iktidara olan yakın duruşunu yansıtan bir örnek olarak değerlendirilebilir.
Sonuç olarak bu tür açıklamalar, gazetecilik açısından eleştirel mesafe ile yaklaşılması gereken yorumlardır. Övgü ya da eleştiriler, somut verilerle ve çok boyutlu bir bakışla desteklenmelidir. Özellikle Türkiye gibi siyasi ve toplumsal kutuplaşmanın yüksek olduğu bir ülkede, bu tür yorumlar kamuoyunda hem destek hem de tepkiyle karşılanabilir.
Ancak, Türk halkının bu gelişmeye olan güveni sınırlı. Areda-Survey’in yaptığı araştırmaya göre, katılımcıların %47.4’ü PKK’nın silah bırakmayacağını, %38’i ise bu kararın örgütün içindeki farklı grupların tutumuna bağlı olarak değişebileceğini düşünüyor. Sadece %14.6’lık bir kesim, PKK’nın silah bırakacağına inanıyor .
Öcalan’ın çağrısı, kamuoyunda olumlu karşılanmış olsa da, halkın büyük bir kısmı bu adımın kalıcı barışa dönüşüp dönüşmeyeceğinden emin değil. Bu belirsizlik, sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda soru işaretleri yaratıyor.
