
Ekrem İmamoğlu’na Yönelik Casusluk Soruşturması: Yeni Detaylar ve Mahmut Tanal’ın AKP Planı Açıklaması
24 Ekim 2025 itibarıyla, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan “Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” soruşturması kapsamında, tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, 2019 seçim kampanyasının direktörü Necati Özkan ile gazeteci Merdan Yanardağ hakkında “casusluk” (TCK 329. madde) suçlamasıyla yeni bir soruşturma açıldı. Bu gelişme, İmamoğlu’nun halihazırda rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla tutuklu bulunduğu bir süreçte, siyasi muhalefeti hedef alan bir operasyon olarak değerlendiriliyor.
Soruşturmanın Ana İddiaları
Başsavcılığın açıklamasına göre, soruşturma şu unsurlara dayanıyor:
– Suç örgütünün amacı: Maddi menfaat sağlayarak İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için fon toplamak. Şüpheli Hüseyin Gün (yabancı ülkelere ajanlık yaptığı iddia edilen bir iş insanı), Özkan ile 2019 yerel seçim kampanyasında işbirliği yaparak seçmen verilerini yabancı istihbarat servislerine sızdırmakla suçlanıyor. Bu kapsamda:
– Seçim bölgelerine ilişkin analizler yapılarak seçmen profilleri çıkarıldı ve strateji belirlendi.
– “İstanbul Senin” uygulamasından 4,7 milyon kullanıcının kişisel ve konum verileri** iki yabancı ülkeye sızdırıldı; 3,7 milyon verinin dark web’de satıldığı tespit edildi.
– “İBB Hanem” alt uygulamasından 11 milyon vatandaşın sandık verileri program dışına aktarıldı.
– Merdan Yanardağ’ın rolü: Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Yanardağ, Gün ile “çok sayıda irtibat ve yazışma” nedeniyle suçlanıyor. Tanık beyanlarına göre, seçim sürecinin “basın ayağını” organize ettiği, yabancı istihbaratla işbirliği yaparak 2019 seçimlerini manipüle ettiği iddia ediliyor. Yanardağ, evinde ve ofisinde arama yapılarak gözaltına alındı ve savcılığa sevk edildi.
– İmamoğlu ve Özkan: Her ikisi de casusluk suçlamasıyla sorgulanmak üzere cezaevinden alınarak savcılığa getirildi. Gün’ün İmamoğlu ile “irtibat ve ortak buluşmaları” olduğu belirtiliyor. Ayrıca, Gün’ün ticari kimlik altında yabancı istihbarat görevlileriyle bağlantıları ve 85 milyon TL’lik şüpheli para transferleri (MASAK raporu) vurgulanıyor.
Bu iddialar, soruşturmanın 2019 seçimlerine uzanan bir “seçim manipülasyonu” ve “veri sızıntısı” zincirini işaret ediyor. Ancak muhalefet, delillerin siyasi motivasyonlu ve zayıf olduğunu savunuyor.
Mahmut Tanal’ın AKP Planını Anlatması
CHP Şanlıurfa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Avukat Mahmut Tanal, Tele1 yayınında soruşturmayı yorumlayarak AKP’nin siyasi planını ifşa etti. Tanal’a göre, bu operasyon basın özgürlüğüne, ifade hakkına ve halkın haber alma hakkına yönelik bir saldırı. Ana noktaları şöyle:
– Siyasi operasyon vurgusu: “Bu siyasi bir soruşturmadır. Merdan Yanardağ anti-emperyalist bir adam. Tam bağımsız Türkiye’den yana olan bir adam. Bir gazetecidir. Gazetecilik suç teşkil etmez. Merdan Yanardağ’dan casusluk çıkmaz.”
– Korku rejimi eleştirisi: “Bu gözaltı, bir kişiye değil, basın özgürlüğüne, ifade hakkına ve halkın doğru habere ulaşma hakkına yöneltilmiştir. Eleştiren, sorgulayan, gerçeği yazan herkes hedefte. Bu tablo, hukuk devleti değil; korku rejiminin yansımasıdır.”
– AKP planı: Tanal, soruşturmanın İmamoğlu’nu cumhurbaşkanlığı yolundan çekmek ve İBB’ye kayyum atamak için tasarlandığını ima etti. “İktidar, seçim kazanmayı suç haline getirme aşamasına geçti. Sandığı bir tehdit, seçimi bir darbe, halk iradesini bir ‘ele geçirme planı’ olarak göstermeye çalışıyor.”
Bu, AKP’nin yerel yönetimleri ele geçirme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor; benzer iddialar gazeteci İsmail Saymaz tarafından da dile getirildi (kayyum detayı).
Tanal, X hesabında (@MTanal) da benzer tepkileri paylaştı: “Basın susturulamaz. Gerçekler tutuklanamaz. Gazeteciler değil, toplumu karanlığa mahkûm edenler yargılanmalıdır.”
CHP’nin Genel Tepkisi
– Burhanettin Bulut (CHP Genel Başkan Yardımcısı): “Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’na ‘casusluk’ suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Bu, iktidarın kaybetme korkusunun göstergesi.”
– Murat Emir (CHP Grup Başkanvekili): “İktidar, iktidarı almayı suç haline getirme aşamasına geçti.”
– Ali Mahir Başarır (CHP Milletvekili): “Ekrem İmamoğlu’na casusluk soruşturması şimdi mi aklınıza geldi? 2019’a gidiyorlar. Akıl tutulması.”
– Aylin Nazlıaka: “Millet iradesine saldırı.”
Genel Değerlendirme
Bu soruşturma, İmamoğlu’nun Mart 2025’te yolsuzlukla tutuklanmasından sonra ikinci büyük darbe olarak görülüyor. Muhalefet, iddiaların seçim verisi analizi gibi yasal kampanya faaliyetlerini casusluk olarak yaftaladığını savunurken, iktidar yanlısı kaynaklar “delil yağmuru”nu vurguluyor. Konu, uluslararası veri sızıntıları nedeniyle dış istihbarat boyutunu da taşıyor, ancak somut ülke isimleri açıklanmadı.





