
Çin, Ay’ın Karanlık Yüzünden ‘Beklenmedik Bir Hazine’ Getirdi
Çin’in Chang’e-6 görevi, Ay’ın gizemli far tarafı örneklerinde, Dünya’ya su getiren nadir bir göktaşı türünün ilk fiziksel kanıtlarını ortaya çıkardı. Bu keşif, Güneş Sistemi’nin evrimini aydınlatabilir ve suyun kökenine dair yeni kapılar aralayabilir.
23 Ekim 2025 – Pekin – Ay’ın “karanlık yüzü” olarak bilinen far tarafı, yıllardır insanlığın merakını cezbeden bir sır perdesiydi. Çin Uzay Ajansı’nın (CNSA) öncü Chang’e-6 misyonu, bu perdenin ardındaki hazineleri gün yüzüne çıkardı. Haziran 2024’te Ay’ın Güney Kutbu-Aitken Havzası’ndan getirilen 2 kilogramlık örnekler arasında, bilim insanlarını şaşırtan bir bulgu var: Karbonlu kondrit (CI kondrit) adı verilen, su zengini nadir bir meteorit kalıntısı. Bu, Ay yüzeyinde böyle bir materyalin ilk kez fiziksel olarak tespit edilmesi anlamına geliyor.
Nadir Bir Göktaşı: Su Taşıyıcısı CI Kondritler
CI kondritler, Güneş Sistemi’nin en ilkel ve en nemli meteorit türlerinden biri. Bu göktaşları, %20’ye varan hidratlı mineraller içeriyor ve organik maddelerle dolu. Dünya’da toplanan meteoritlerin yalnızca %1’inden azını oluşturuyorlar; çünkü gözenekli yapıları, atmosfer girişi veya çarpışmalar sırasında kolayca parçalanmalarına neden oluyor. Ancak Ay’ın düşük yerçekimi ve vakum ortamı, bu hassas yapıları korumuş gibi görünüyor.
Çinli bilim insanları, örnekleri ileri mikroskopi ve spektrometri teknikleriyle incelediklerinde, yedi adet olivin içeren fragman keşfetti. Bu fragmanlar, olağandışı izotop oranları taşıyor ve dış Güneş Sistemi kökenli olduklarını işaret ediyor. Araştırma ekibine göre, bu meteoritler Ay’a çarptıklarında eriyip birikinti haline gelmiş ve hızla soğuyarak korunmuş. Dahası, Chang’e-6 örneklerinin %30’una kadar bu tür materyallerin karıştığı tahmin ediliyor.
Guangzhou Jeokimya Enstitüsü’nden araştırmacı Lin Mang, keşfin önemini vurguluyor: “Bu bulgular, suyun Ay yüzeyine nasıl ulaştığını ve dağıldığını anlamamıza yardımcı olacak. CI kondritler, iç Güneş Sistemi’nde daha yaygın olabilir; bu da Ay’ın toz tabakasının bileşimini yeniden değerlendirmemizi gerektiriyor.”
Güneş Sistemi’nin Su Gizemi ve Dünya’ya Etkisi
Bu keşif, sadece Ay’ı değil, Dünya’nın su tarihini de aydınlatıyor. Milyarlarca yıl önce, Late Heavy Bombardment (Geç Ağır Bombardıman) döneminde, benzer karbonlu asteroitler Güneş Sistemi’nin iç kısımlarına göç etmiş ve Dünya ile Ay’a su ve organik bileşenler taşımış olabilir. PNAS dergisinde yayımlanan uluslararası çalışmada, ekip şöyle diyor: “CI kondritlerin Dünya meteorit koleksiyonundaki nadirliği göz önüne alındığında, Ay örneklerindeki bu materyaller, iç Güneş Sistemi’ndeki kondrit oranlarını yeniden değerlendirmek için değerli bir araç sunuyor.”
Chang’e-6, Ay’ın far tarafına ilk kez numune getiren misyon olarak zaten tarihe geçmişti. Güney Kutbu-Aitken Havzası, Güneş Sistemi’nin en eski ve en büyük çarpma krateri olarak biliniyor. Bu bölge, Ay’ın oluşumuna dair ipuçları barındırıyor. Keşif, gelecekteki Artemis ve diğer Ay misyonları için yol gösterici olacak; zira suyun varlığı, Ay üsleri kurma hayallerini gerçek kılabilir.
Geleceğe Bakış: Yeni Keşiflerin Kapıda
Çin’in uzay programı, bu başarıyla bir kez daha dikkatleri üzerine çekti. Chang’e-7 ve Chang’e-8 misyonları, Ay’ın güney kutbunda su buzlarını araştıracak. Bilim camiası, bu “beklenmedik hazine”nin, hayatın kökeni ve gezegen oluşumuna dair paradigmaları değiştirebileceğini düşünüyor.
Rdgundem.com olarak, bu heyecan verici gelişmeyi takip etmeye devam edeceğiz. Ay’ın karanlık yüzü, hâlâ sırlarla dolu; ama Chang’e-6, o sırların kilidini yavaş yavaş açıyor.
Kaynaklar: PNAS, Futurism, China Daily
Yazan: Ramazan Duratimur





