GündemHaberler

Terörist Başı Öcalan’dan İmralı’dan “Umut Hakkı” Talebi: “Bu Bagajı Kaldırması Lazım!”

 

Terörist Başı Öcalan’dan İmralı’dan “Umut Hakkı” Talebi: “Bu Bagajı Kaldırması Lazım!”

Rojin Kabaiş’in Ölümünün Üzerine Gelen Skandal Talep: PKK Elebaşı, Binlerce Masumun Kanını Döküp Şimdi Özgürlük Peşinde!

Ankara – RDGündem.com Özel – PKK terör örgütünün kanlı elleriyle binlerce masumun ölümüne neden olan elebaşı Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi’nden avukatları aracılığıyla skandal bir talepte bulundu. “Umut hakkı” adı altında özgürlüğüne kavuşma peşinde koşan terörist başı, devletten “bagaj kaldırma” çağrısı yaparak, AİHM kararlarını bahane gösteriyor. Bu talep, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 2024’te başlattığı “terörsüz Türkiye” sürecinin gölgesinde gündeme gelirken, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ gibi milliyetçi kesimlerden sert tepkiler yağıyor. Öcalan’ın sözleri, barış kisvesi altında yeni bir ayrılıkçı ajandayı mı işaret ediyor?

Görüşme Detayları: 13 Ekim’de İmralı’da Neler Konuşuldu?

Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 13 Ekim 2025 Pazar günü İmralı Adası F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde PKK lideri Abdullah Öcalan ile uzun bir aradan sonra görüşme gerçekleştirdi. Görüşme, avukatların aktardığına göre, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “umut hakkı” kararları ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 15-17 Eylül 2025 oturumunda Türkiye’ye yaptığı çağrı etrafında döndü. Öcalan, 1999’dan beri tek başına tutulduğu hücreden, devleti hukuki ve politik bir adıma zorlayarak şu sözleri sarf etti:

– “Umut ilkesi devletin atması gereken bir adımdır. Bu bagajı kaldırması lazım. Bu, binlerce insanı etkileyen bir meseledir. Nereden bakarsanız bakın bunun kaldırılması gerekir. Hukuk açısından bunun yapılması gerekir. Politika da adalet de bunu gerektiriyor.”

Terörist başı, bu talebiyle yetinmedi. Yaşam felsefesini şiirsel bir üslupla dile getirerek, özgürlük hayalini şu sözlerle dile getirdi:

– “Yaşam, özgür yaşanacaksa anlamlıdır. Ey hayat! Ya seni özgür yaşayacağım ya da hiç yaşanmamış sayacağım.”

Öcalan, avukatlarına ayrıca Kürtlerin “hukuki entegrasyonu”nu barışın temeli olarak gördüğünü, geçmişte “Kürt hukukunun yok sayıldığını” ve “demokratik entegrasyon hukukunun inşa edilmesi” gerektiğini savundu. Toplumsal sorunların kökenini “kadının eşitsiz konumunda” bulan bebek katili, çözüm için “sosyalist düşünce, kadın özgürlükçü pratik ve Jineoloji”yi öne çıkardı. Cezaevindekilere ve kadınlara selam göndererek, “barış ve demokratik toplum sürecine katılımı” davet etti. Bu sözler, PKK’nın mayıs ayında ilan ettiği “silah bırakma” kararının ardından geliyor ve ayrılıkçı hareketin yeni bir safhasını mı müjdeliyor?

“Umut Hakkı” Nedir? AİHM Kararları ve Türkiye’nin Durumu

“Umut hakkı”, ceza hukukunda ömür boyu hapis cezası alan mahkumların belirli bir infaz süresini (genellikle 25 yıl) doldurduktan sonra durumlarının yeniden gözden geçirilmesini ve koşullu salıverilme olasılığını ifade eden bir ilke. AİHM’nin 2013 tarihli “Vinter ve Diğerleri” kararında, müebbet hapis cezalarının en fazla 25 yıl sonra incelenmesini öngören bu hak, Avrupa Konseyi tarafından da destekleniyor. Öcalan’ın talebi, tam da bu kararlara dayanıyor ve 2003’te vekilleri aracılığıyla AİHM’e yaptığı başvurunun devamı niteliğinde.

Türkiye’de “umut hakkı” tartışması, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 tarihli tarihi açıklamasıyla alevlendi. Bahçeli, PKK’nın Öcalan’ın çağrısıyla silah bırakması halinde, İmralı’daki terörist başına “umut hakkı” yolunun açılacağını belirtmişti: “Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız.” PKK’nın mayıs 2025’te silah bırakma ilanı sonrası, Öcalan’ın bu talebi Bahçeli’nin “hodri meydan” çağrısına yanıt olarak yorumlanıyor.

Ancak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, mart 2025’te net bir duruş sergileyerek, “Umut hakkı bizim mevzuatımızda yok” demişti. Öcalan’ın talebi, bu tartışmayı yeniden alevlendirirken, DEM Parti ve HDP kökenli çevrelerden destek mesajları yağmaya başladı.

Tepkiler Yağıyor: “Öcalan İmralı’da Ölecek!”

Öcalan’ın skandal talebi, milliyetçi kesimlerde infial yarattı. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Bahçeli’nin 2024 açıklamasına sert yanıt vermiş ve “Abdullah Öcalan İmralı’da ölecek, çıkamayacak” diyerek çizgiyi çekmişti. Özdağ’ın sözleri, Öcalan’ın yeni talebiyle birlikte sosyal medyada yeniden trend oldu. X platformunda (eski Twitter), #ÖcalanİmralıdaÖlecek etiketiyle binlerce paylaşım yapılırken, kullanıcılar “Bebek katili özgür mü olacak? Binlerce şehidimizin kanı yerde mi kalacak?” diye isyan etti.

AK Parti ve MHP cephesinden henüz resmi bir yorum gelmezken, kulislerde “terörle mücadelede yeni safha” tartışmaları yaşanıyor. DEM Parti ise, Öcalan’ın sözlerini “barışa katkı” olarak nitelendirerek, TBMM’de yasal düzenleme çağrısı yaptı. Öte yandan, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün TBMM’de AKP-MHP oylarıyla reddedilen araştırma önergesi, bu süreçte Kürt meselesini daha da karmaşık hale getiriyor.

RDGündem Analizi: Barış mı, Tuzak mı?

PKK elebaşı Öcalan’ın “umut hakkı” talebi, yüzeyde hukuki bir adım gibi görünse de, derinlerde ayrılıkçı kalkışmanın yeni bir halkası olabilir. Binlerce masumun kanını döken bu teröristin, Bahçeli’nin iyi niyetli çağrısını istismar ederek özgürlüğe kavuşma hayali kurması, milletin vicdanını sızlatıyor. Hükümetin, AİHM baskısına boyun eğmeden, terörü kökünden kazıma iradesini sürdürmesi şart. Yoksa, “Ey hayat!” diye haykıran Öcalan, bir gün sokaklarda özgürce dolaşır mı? Milletimiz buna izin vermeyecek!

Gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Yorumlarınızı bekliyoruz. RDGündem.com – Gerçeğin Peşinde…

Kaynaklar: Asrın Hukuk Bürosu açıklamaları, AİHM kararları ve resmi haber ajansları.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu