GizemlerHaberler

Bu 3 Efsanevi Kitaptan Biri Türkiye’de mi Saklanıyor? Kayıp Bilgeliğin İzinde

Dünyanın En Tehlikeli 3 Efsanevi Kitaptan Biri Türkiye'de mi Saklanıyor? Kayıp Bilgeliğin İzinde

Tarihin derinliklerinde kaybolmuş, gizemli bilgilerle dolu olduğu rivayet edilen üç kitap... Her biri, kadim uygarlıkların sırlarını, yasaklanmış bilgileri ve hatta evrenin sırlarını barındırdığı söylentileriyle efsaneleşmiş durumda. Bu kitaplar: Thoth'un Kitabı, Picatrix ve Soyga Kitabı. Peki, bu efsanevi kitaplardan biri Türkiye topraklarında, belki de gözlerden uzak bir kütüphanede, bir mahzende ya da bir antik kent kalıntısının derinliklerinde mi saklanıyor? Bu makalede, bu üç kitabın efsanelerini, tarihsel arka planlarını ve Türkiye ile olası bağlantılarını derinlemesine inceleyeceğiz. Türkiye'nin zengin tarihi ve kültürel mirası, bu türden gizemli eserlerin saklanması için ideal bir zemin oluşturuyor. Belki de cevaplar, binlerce yıllık tarihin tozlu sayfalarında gizli... Bu üç eserin satır aralarına gizlenmiş sırlar, yüzyıllardır insanlığın aklını kurcalıyor. Çözülemeyen alfabeler, yasaklı büyü formülleri, karanlık efsaneler ve hâlâ cevabı bulunamayan sorular… Voynich El Yazması’nın çözülemeyen dili ve gizemli çizimleri, Şemsü’l-Ma’arif’in tılsımlar, dualar ve görünmezlik sırlarıyla dolu tekinsiz dünyası, Codex Gigas’ın (Şeytan İncili) şeytanla yapılan bir anlaşmayla yazıldığına dair ürpertici hikâyeler, adım adım ele alınıyor. Bu kitaplar, sadece eski kâğıt yığınları değil; insan aklının sınırlarını zorlayan, okuyanları deliliğe sürüklediği söylenen lanetli eserler. Peki, bu üç gizemden biri Türkiye'nin tozlu raflarında mı gizleniyor? Yoksa Osmanlı arşivlerinin derinliklerinde, gün ışığı görmemiş bir kütüphanede mi saklanıyor? Bu makalede, her bir kitabı tarihsel bağlamıyla inceleyecek, efsanelerini masaya yatıracak ve o merak uyandıran soruya yanıt arayacağız.

1. Thoth'un Kitabı: Mısır Bilgeliğinin Kaynağı mı?

Thoth, antik Mısır'da bilgelik, yazı, sihir ve ay tanrısı olarak kabul edilirdi. Mitolojiye göre, Thoth'un yazdığı bir dizi kitap, evrenin sırlarını, tanrıların bilgilerini ve ölümsüzlüğe giden yolları içeriyordu. Bu kitaplar, zamanla tek bir kitapta toplandığı ve Thoth'un Kitabı olarak anıldığı rivayet edilir.

Thoth'un Kitabı Efsanesi

Efsaneye göre, Thoth'un Kitabı'nı okuyan kişi, tanrıların bilgisine erişebilir, sihirli güçler kazanabilir ve hatta ölümsüzlüğe ulaşabilirdi. Ancak, bu gücün kötüye kullanılmaması için kitap, dikkatli bir şekilde korunmalıydı. Kitabın, Mısır'ın derinliklerindeki gizli bir tapınakta saklandığı ve yalnızca seçilmiş rahiplerin erişimine açık olduğu söylenir.

Tarihsel İpuçları ve Kanıtlar

Thoth'un Kitabı'nın varlığına dair doğrudan bir kanıt bulunmamakla birlikte, antik Mısır metinlerinde ve daha sonraki dönemlerde yazılan eserlerde, Thoth'a atfedilen bilgeliğe ve sihire dair çeşitli referanslar bulunmaktadır. Örneğin, Hermes Trismegistus'un eserleri, Thoth'un öğretilerini temel aldığı düşünülen Hermetizm'in önemli bir parçasıdır. Bu eserlerde, evrenin sırları, simya, astroloji ve diğer ezoterik konular ele alınmaktadır.

Türkiye ve Thoth'un Kitabı: Olası Bağlantılar

Türkiye, antik çağlarda birçok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Mısır ile Anadolu arasındaki ticaret ve kültürel etkileşimler, binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Bu etkileşimler sırasında, Mısır'dan Anadolu'ya çeşitli eserlerin ve bilgilerin taşınmış olması mümkündür. Thoth'un Kitabı'nın bir kopyasının ya da onunla ilgili bilgilerin, bu yollarla Türkiye'ye ulaşmış olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, Türkiye'deki antik kentlerde yapılan arkeolojik kazılarda, Mısır tanrılarına ait tapınaklar ve kült objeleri bulunmuştur. Bu bulgular, Mısır kültürünün Anadolu'da önemli bir iz bıraktığını göstermektedir. Belki de Thoth'un Kitabı'na dair ipuçları, henüz keşfedilmemiş bir antik kent kalıntısında ya da bir müzenin tozlu raflarında saklıdır.

2. Picatrix: Orta Çağ'ın En Tehlikeli Büyü Kitabı mı?

Picatrix, Latince'ye çevrilmiş Arapça bir büyü kitabıdır. Tam adı Ghayat al-Hakim (Bilge'nin Amacı) olan bu eser, 11. yüzyılda yazıldığı tahmin edilmektedir. Picatrix, astroloji, simya, tılsımlar ve büyü gibi çeşitli konuları içermektedir. Kitap, Orta Çağ'da büyük bir üne kavuşmuş ve aynı zamanda tehlikeli ve yasaklanmış bir eser olarak kabul edilmiştir.

Picatrix'in İçeriği ve Öğretileri

Picatrix, evrenin astrolojik etkilerle yönetildiğini ve bu etkilerin tılsımlar ve büyüler aracılığıyla manipüle edilebileceğini savunur. Kitapta, gezegenlerin, burçların ve diğer göksel cisimlerin özelliklerine göre hazırlanan tılsımların ve büyülü ritüellerin tarifleri yer almaktadır. Bu tılsımlar ve ritüeller, aşk, sağlık, zenginlik, güç ve düşmanlara zarar verme gibi çeşitli amaçlar için kullanılabilirdi. Picatrix, aynı zamanda simya ile de ilgilidir. Kitapta, metalleri altına dönüştürme, ölümsüzlük iksirini hazırlama ve diğer simyasal işlemlerin tarifleri bulunmaktadır. Ancak, bu tariflerin çoğu karmaşık ve anlaşılması zordur. Ayrıca, bazı tarifler tehlikeli maddeler ve yöntemler içermektedir.

Picatrix'in Tehlikeleri ve Yasaklanması

Picatrix, Orta Çağ'da birçok kişi tarafından tehlikeli ve yasaklanmış bir kitap olarak kabul edilmiştir. Kitabın içeriğindeki büyüler ve tılsımlar, şeytani güçlerle ilişkilendirilmiş ve bu nedenle kilise tarafından yasaklanmıştır. Picatrix'i okuyan veya kullanan kişilerin, ruhlarını şeytana sattığı ve lanetlendiği düşünülmüştür. Ancak, Picatrix'in tehlikeli olarak kabul edilmesinin tek nedeni şeytani güçlerle ilişkilendirilmesi değildi. Kitaptaki bazı tarifler, zehirli maddeler ve tehlikeli yöntemler içermektedir. Bu nedenle, Picatrix'i kullanmaya çalışan kişilerin, kendilerine veya başkalarına zarar verme riski bulunmaktaydı.

Türkiye ve Picatrix: Olası Bağlantılar

Türkiye, Orta Çağ'da İslam dünyasının önemli bir merkeziydi. İslam dünyasında, astroloji, simya ve büyü gibi konulara büyük ilgi duyulmaktaydı. Bu nedenle, Picatrix gibi eserlerin, İslam dünyasında yaygın olarak okunduğu ve kullanıldığı düşünülmektedir. Türkiye'deki kütüphanelerde ve özel koleksiyonlarda, Picatrix'in Arapça veya Latince el yazmalarının bulunması mümkündür. Ayrıca, Türkiye'deki bazı tarikatların ve ezoterik grupların, Picatrix'e ilgi duyduğu ve onun öğretilerini takip ettiği de söylenmektedir. Bu gruplar, Picatrix'in gizli anlamlarını çözmeye ve onun büyülü güçlerinden yararlanmaya çalışmış olabilirler. Belki de Picatrix'in sırları, bu grupların elinde hala saklıdır.

3. Soyga Kitabı: Şeytanın Kitabı mı, Yoksa Kayıp Bir Bilgi Hazinesi mi?

Şeytanın Eliyle Yazılan İnciller Son olarak, "Şeytan İncili" olarak bilinen Codex Gigas – Latince "dev kitap" anlamına geliyor. 13. yüzyılda, Bohemya'daki (bugünkü Çekya) Podlažice Manastırı'nda, rahip Herman the Recluse tarafından yazılmış.1 92 cm boyunda, 75 kg ağırlığında dev bir cilt; tek bir rahibin ömürlük emeği olamayacak kadar kusursuz. Efsane, ürkütücü: Herman, manastır kurallarını çiğneyip duvar ardına gömülmek üzereyken, bir gecede kitabı bitirme vaadiyle Şeytan'la anlaşma yapıyor. Şeytan, ona yardım ediyor – karşılığında, kitabın 290. sayfasında kendi portresini çizdiriyor: Koca boynuzlu, yeşil bir iblis, elinde taç tutuyor.  İçinde, tam İncil metni, tıbbi reçeteler, büyü formülleri ve hatta Çekçe dualar var. 30 Yıl Savaşları sırasında İsveç'e kaçırılmış; bugün Stockholm'deki İsveç Ulusal Kütüphanesi'nde, kontrollü ortamda sergileniyor. Türkiye bağlantısı? Pek yok. Ama clickbait videolarda "Türkiye'de bulunan antik bir İncil" diye Codex Gigas'a atıf yapılıyor – muhtemelen 1200 yıllık bir İncil'in 2019'da Türkiye'de ele geçirilmesiyle karıştırılıyor.  Gerçekte, bu devasa kitap Kuzey Avrupa'nın malı. Kitap, John Dee adında İngiliz bir matematikçi, astronom ve astrolog tarafından incelenmiştir. Soyga Kitabı, karmaşık matematiksel tablolar, büyülü formüller ve gizemli sembollerle doludur. Kitabın içeriği ve anlamı, uzun yıllar boyunca çözülememiştir.

Soyga Kitabı'nın Gizemli İçeriği

Soyga Kitabı'nın en dikkat çekici özelliği, 36 sayfadan oluşan karmaşık tablolarıdır. Bu tablolar, harfler, sayılar ve sembollerle doludur. Tabloların nasıl okunacağı ve ne anlama geldiği, uzun yıllar boyunca bir sır olarak kalmıştır. Bazı araştırmacılar, tabloların astrolojik hesaplamalarla ilgili olduğunu düşünmektedir. Diğerleri ise, tabloların büyülü formüller ve tılsımlar içerdiğine inanmaktadır. Soyga Kitabı'nda, aynı zamanda çeşitli büyülü formüller ve ritüeller de bulunmaktadır. Bu formüller ve ritüeller, meleklerle iletişim kurma, şeytanları çağırma, hastaları iyileştirme ve geleceği görme gibi çeşitli amaçlar için kullanılabilirdi. Ancak, bu formüllerin ve ritüellerin nasıl uygulanacağı ve hangi sonuçları vereceği, tam olarak bilinmemektedir.

Voynich El Yazması: Çözülemeyen Dilin Esrarı

yüzyılın sonlarında, muhtemelen Orta Avrupa'da kaleme alınan Voynich El Yazması, dünyanın en büyük şifrelerinden biri olarak kabul ediliyor. Adını, 20. yüzyılın başında onu keşfeden Polonyalı kitap tüccarı Wilfrid Voynich'ten alan bu eser, 240 sayfalık bir kodeks şeklinde. İçinde, hiç kimsenin tam olarak anlamadığı bir alfabe –"Voynichese" olarak adlandırılan– ve bitkisel, astronomik, biyolojik çizimler var. Sayfalar, tuhaf bitkiler, çıplak figürler ve kozmik diyagramlarla dolu; sanki bir büyü kitabından ziyade, kayıp bir medeniyetin herbaryumu gibi. Eserin gizemi, dilinde yatıyor. Yüzyıllardır kriptograflar, dilbilimciler ve hatta yapay zeka uzmanları bu metni çözmeye çalışıyor, ama nafile. Bazıları bunun bir şaka, bir aldatmaca olduğunu söylüyor; diğerleri ise tıbbi formüller veya astrolojik kehanetler içerdiğini düşünüyor. Karbon tarihlemesi, parşömeninin 1404-1438 yılları arasına ait olduğunu doğruluyor. Voynich, eseri 1912'de Roma'daki Villa Mondragone'da bulduğunu iddia etse de, son araştırmalar onun daha erken ellere geçtiğini gösteriyor. Günümüzde, Yale Üniversitesi'nin Beinecke Nadir Kitaplar ve El Yazmaları Kütüphanesi'nde saklanan Voynich, dijital olarak herkese açık. Ama Türkiye bağlantısı? İlginç bir teori var: 2018'de Türk elektrik mühendisi Ahmet Ardic, metnin eski Türk dillerine benzediğini iddia etti ve bazı kelimeleri deşifre etmeye çalıştı. Hatta bazı spekülatörler, eserin Osmanlı dönemindeki Türk-Yahudi topluluklarından (Hazarlar) esinlendiğini öne sürüyor. Yine de, fiziksel olarak Türkiye'de saklandığına dair somut bir kanıt yok. Belki de gizem, tam da bu belirsizlikte...

Şemsü’l-Ma’arif: Görünmezlik Tılsımları ve Yasaklı Büyü

Şimdi, asıl ürpertici kısma gelelim: Şemsü’l-Ma’arif, yani "Bilginin Güneşi". 13. yüzyılda, Kuzey Afrikalı Sufi âlim Ahmad al-Buni tarafından kaleme alınan bu grimoire (büyü kitabı), İslam mistisizminin en tartışmalı eseri. Al-Buni, Ayyubi Mısırı'nda yaşarken yazmış; eser, 40 bölümden oluşan dev bir ansiklopedi. İçinde, Kur'an ayetleri, esma-ül hüsna (Allah'ın güzel isimleri) ile harmanlanmış tılsımlar, dualar, astrolojik hesaplar ve evet... görünmezlik formülleri var. en.wikipedia.org Kitap, sadece spiritüel bir rehber değil; sihirli kareler, cin çağırma ritüelleri ve koruma büyüleri içeriyor. Orta Doğu'da "lanetli kitap" olarak anılıyor; bazı ulema, onu şirk içerdiği için yasaklamış. Efsaneye göre, okuyanlar cinlerle temas kuruyor, hatta deliliğe varan vizyonlar yaşıyor. Modern baskıları bile tartışmalı; Suudi Arabistan'da yasak, ama gizli dolaşımda. Türkiye'ye gelince... İşte burası ilginçleşiyor. Şemsü’l-Ma’arif'in orijinal el yazmaları, Leiden Üniversitesi gibi yerlerde saklansa da, Türkçeye çevrilmiş versiyonları ve nüshaları Osmanlı kütüphanelerinde bolca mevcut. Hatta bazı iddialara göre, dünyanın en tehlikeli kopyalarından biri Türkiye'de gizli tutuluyor – belki Topkapı Sarayı'nın arşivlerinde veya Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde. YouTube'da dolaşan videolarda, "Amerika bu kitabın peşinde" deniyor; sanki bir kopyası, Soğuk Savaş döneminden kalma bir ajanlık hikâyesinde rol oynamış gibi. Gerçek mi, efsane mi? TDV İslam Ansiklopedisi'ne göre, eser Türkiye'de basılmış ve incelenmiş bile. Bu üçlüden "Türkiye'de saklanan"ı arıyorsak, Şemsü’l-Ma’arif en güçlü aday.

John Dee ve Soyga Kitabı

John Dee, Soyga Kitabı'na büyük bir ilgi duymuştur. Dee, kitabın sırlarını çözmek ve onun büyülü güçlerinden yararlanmak için uzun yıllar boyunca çalışmıştır. Dee, meleklerle iletişim kurmak için çeşitli ritüeller uygulamış ve onlardan Soyga Kitabı'nın anlamını öğrenmeye çalışmıştır. Ancak, Dee'nin bu çabaları sonuçsuz kalmıştır. Dee, Soyga Kitabı'nın sırlarını çözemeden ölmüştür.

Soyga Kitabı'nın Kayboluşu ve Yeniden Keşfi

John Dee'nin ölümünden sonra, Soyga Kitabı kaybolmuştur. Kitabın nerede olduğu ve ne olduğu, uzun yıllar boyunca bilinmemiştir. Ancak, 1994 yılında, iki farklı kütüphanede Soyga Kitabı'nın iki kopyası bulunmuştur. Bu keşif, Soyga Kitabı'na olan ilgiyi yeniden canlandırmıştır. Araştırmacılar, kitabın içeriğini ve anlamını çözmek için çalışmalarına devam etmektedir.

Türkiye ve Soyga Kitabı: Olası Bağlantılar

Soyga Kitabı'nın Türkiye ile doğrudan bir bağlantısı bulunmamaktadır. Ancak, John Dee'nin eserleri ve fikirleri, Avrupa'da ve İslam dünyasında yaygın olarak bilinmekteydi. Dee'nin astroloji, simya ve büyü gibi konulara olan ilgisi, Türkiye'deki bazı tarikatların ve ezoterik grupların da ilgisini çekmiş olabilir. Bu gruplar, Dee'nin eserlerini incelemiş ve onun öğretilerini takip etmiş olabilirler. Belki de Soyga Kitabı ile ilgili bilgiler, bu grupların elinde hala saklıdır.

Türkiye'nin Gizemli Potansiyeli: Kayıp Kitapların İzinde

Türkiye, binlerce yıllık tarihi ve kültürel mirasıyla, bu türden gizemli eserlerin saklanması için ideal bir zemin oluşturuyor. Antik kentlerin kalıntıları, gizli geçitler, unutulmuş kütüphaneler ve özel koleksiyonlar, bu kitapların izlerini taşıyor olabilir. Belki de Thoth'un Kitabı'nın bir kopyası, Picatrix'in el yazması ya da Soyga Kitabı ile ilgili bir ipucu, Türkiye'nin derinliklerinde bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor. Bu kitapların bulunması, sadece tarihi ve kültürel açıdan değil, aynı zamanda bilimsel ve felsefi açıdan da büyük önem taşıyor. Bu kitaplar, kadim uygarlıkların bilgilerini, evrenin sırlarını ve insanlığın potansiyelini ortaya çıkarabilir. Bu nedenle, Türkiye'deki araştırmacıların, arkeologların, tarihçilerin ve ezoterik konulara ilgi duyanların, bu kitapların izini sürmeye devam etmeleri gerekiyor. Unutmayın, cevaplar bazen gözümüzün önünde durur, ancak onları görebilmek için doğru soruları sormamız gerekir. Belki de bu efsanevi kitaplardan biri, Türkiye'de bir yerlerde saklanıyor ve onu bulmak, insanlığın bilgeliğine yeni bir kapı açabilir. Bu makale, sadece bir başlangıç. Kayıp bilgeliğin izini sürmek, uzun ve zorlu bir yolculuk. Ancak, bu yolculuk, insanlığın en büyük gizemlerini çözme potansiyeline sahip.

Sonuç: Efsaneler Gerçek Olabilir mi?

Gizem Hâlâ Devam Ediyor Voynich'in çözülemeyen şifresi, Şemsü’l-Ma’arif'in tekinsiz tılsımları ve Codex Gigas'ın şeytani portresi... Bu üç kitap, insanlığın karanlık merakını besliyor. Voynich ve Codex için somut iz yok, ama Şemsü’l-Ma’arif'in izleri Osmanlı'dan beri Anadolu'yu sarmış durumda. Thoth'un Kitabı, Picatrix ve Soyga Kitabı... Bu üç efsanevi kitap, yüzyıllardır insanların hayal gücünü beslemiş ve merakını uyandırmıştır. Bu kitapların varlığına dair kesin bir kanıt olmamasına rağmen, efsaneleri ve öğretileri, günümüzde hala ilgiyle takip edilmektedir. Türkiye'nin zengin tarihi ve kültürel mirası, bu türden gizemli eserlerin saklanması için ideal bir zemin oluşturuyor. Belki de bu kitaplardan biri, Türkiye topraklarında bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor. Kim bilir, belki de efsaneler bir gün gerçeğe dönüşür... Eğer bu sırlar sizi de sardıysa, yorumlarda paylaşın: Sizce hangisi en tehlikeli? rdgundem.com olarak, tarihin tozlu sayfalarını karıştırmaya devam edeceğiz. Kim bilir, belki bir sonraki makalemizde Türkiye'nin gizli hazinelerinden bahsederiz... Kaynaklar: Yale Üniversitesi, Wikipedia, Middle East Eye ve çeşitli akademik çalışmalar.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu