GündemHaberler

TÜRKİYE’NİN 81 İLİNDE KİTLESEL SİĞINAK İNŞAATI PROJESİ: GÜVENLİK VE HAZIRLIK ADIMI MI, YENİ TEHDİTLERE KARŞI ÖNLEM Mİ?

 

TÜRKİYE’NİN 81 İLİNDE KİTLESEL SİĞINAK İNŞAATI PROJESİ: GÜVENLİK VE HAZIRLIK ADIMI MI, YENİ TEHDİTLERE KARŞI ÖNLEM Mİ?

Tarih: 16 Ekim 2025
Yazar: RDGündem Editör Ekibi

Türkiye, son aylarda gündemin en çok konuşulan konularından birine ev sahipliği yapıyor: 81 ilde kitlesel sığınak inşaatı projesi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısında onayladığı bu devasa girişim, hem jeopolitik gerilimler hem de doğal afet riskleri nedeniyle acil bir ihtiyaç olarak nitelendiriliyor. Vatandaşlar sosyal medyada “Herkes bu kararı konuşuyor” derken, proje ülke genelinde güvenlik altyapısını kökten değiştirmeyi vaat ediyor. Peki, bu proje nedir, neden şimdi ve nasıl hayata geçirilecek? RDGündem.com olarak, resmi açıklamalar, uzman raporları ve kamuoyu tepkileriyle detaylı bir inceleme sunuyoruz.

Projenin Arka Planı: Neden 81 İlde Sığınak?

Proje, 26 Ağustos 2025’te Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısında resmileşti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın koordinasyonunda Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yürütülecek olan çalışma, Türkiye’nin mevcut sığınak altyapısının yetersizliğini gidermeyi hedefliyor. 1987’den beri yürürlükte olan Sığınak Yönetmeliği’ne rağmen, büyük binalarda zorunlu sığınak alanlarının büyük kısmı otopark veya depo olarak kullanıldı. Bu durum, hem afetlerde hem de kriz anlarında ciddi riskler doğuruyordu.

Temel nedenler arasında jeopolitik gerilimler başı çekiyor. Haziran 2025’te İsrail ile İran arasında yaşanan 12 günlük savaş, Milli İstihbarat Teşkilatı Akademisi (MİA) tarafından detaylı analiz edildi. “12 Gün Savaşı ve Türkiye İçin Dersler” başlıklı raporda, modern savaşlarda sivil korumanın önemi vurgulandı: Erken uyarı sistemleri, merkezi sığınak planlaması ve yerel acil durum kapasitesi gibi unsurlar, Türkiye’nin stratejik hazırlığını zorunlu kıldı. Rapora göre, Ortadoğu’daki gerilimler (Suriye iç savaşı, Rusya-Ukrayna çatışması) ve nükleer sızıntı riskleri, kitlesel sığınakları elzem hale getirdi.

Doğal afetler de unutulmadı. 2023 Kahramanmaraş depremleri, halkın güvenli toplanma alanlarının eksikliğini gözler önüne serdi. Pandemiler, seller ve depremler gibi olaylara karşı hazırlık, projenin çok amaçlı yapısını belirledi. Uzmanlar, İsrail (bireysel ev sığınakları), Japonya (deprem ve tsunami için yer altı yapıları) ile İsviçre (nüfusu kapsayan kendi kendine yetebilen sığınak ağı) modellerinden ilham alındığını belirtiyor. Bu yaklaşımlar, Türkiye’nin coğrafi ve toplumsal gerçeklerine uyarlanarak esnek bir sistem oluşturuldu.

Teknik Özellikler: 21 Günlük Hayatta Kalma Alanı

Sığınaklar, “modern” standartlarda tasarlanıyor. Her bir kişiye 1 metrekarelik alan düşecek şekilde planlanan tesisler, en az 21 gün boyunca temel ihtiyaçları karşılayabilecek kapasitede olacak. Teknik donanımlar şöyle:

– Dayanıklılık: Yeraltı yapıları olarak inşa edilecek; deprem, savaş, terör, kimyasal tehlike ve nükleer sızıntılara karşı korunaklı.
– Yaşam Destek Sistemleri: Havalandırma, kimyasal filtreleme, yangın önleme, bağımsız elektrik, su, gıda ve ilaç stokları, iletişim araçları.
– Kapasite: İllerin nüfusuna göre değişecek; örneğin 100 bin nüfuslu bir ilde daha az, büyükşehirlerde ise binlerce kişilik sığınaklar planlanıyor.

Üniversitelerin teknik desteğiyle hazırlanan projeler, yalıtım ve mühendislik açısından en güncel standartları karşılıyor. Sığınaklar, kriz anlarında geçici koruma sağlayarak toplum moralini yüksek tutmayı ve acil organizasyonu desteklemeyi amaçlıyor.

Uygulama ve Zaman Çizelgesi: 120 Günde Tamam mı?

Proje, 81 ilin tamamını kapsıyor. Yer seçimini valilikler yapacak; öncelikli konumlar, Millet Bahçeleri (halk bahçeleri) altı ve stratejik kamu alanları. “Sığınak haritası” nüfus yoğunluğuna göre hazırlandı: Metropollerde (Ankara, İstanbul gibi) daha fazla tesis, küçük illerde ise temel kapasite.

Zaman çizelgesi iddialı: Hükümet onayı sonrası inşaatlar hemen başlayacak ve her sığınak 120 günde tamamlanacak. İlk etapta büyükşehirlerde çalışmalar sürüyor; kademeli olarak tüm ülkeye yayılacak. Maliyet detayları henüz açıklanmadı, ancak TOKİ’nin öncülüğünde kamu-özel sektör işbirliğiyle finanse edilecek.

İlgili Kurumlar: Kimler El Ele Veriyor?

Proje, kurumlar arası koordinasyonla ilerliyor:
– TOKİ: İnşaatları yürütecek, yeni konut projelerine entegre sığınaklar ekleyecek.
– AFAD: Genel koordinasyon, stratejik planlama ve eğitim programları (tatbikatlar, mobil uygulamalar).
– Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı: Yasal altyapı ve denetim.
– Belediyeler: Yerel yer seçimi ve uygulama.
– Milli Savunma Bakanlığı: Stratejik alanlardaki özel sığınaklar.
– Özel Sektör: Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) gibi firmalar, inşaat sürecinde rol alacak.

Bu işbirliği, sığınakları sadece teknik bir yatırım olmaktan çıkarıp, toplumsal güvenlik odaklı bir hazırlık sürecine dönüştürüyor.

Kamuoyu Tepkileri: Endişe, Destek ve Spekülasyonlar

Proje, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. X (eski Twitter) platformunda “sığınak 81” aramaları patladı; kullanıcılar hem destekliyor hem de soru işaretleri taşıyor. Bazıları jeopolitik risklere işaret ederek “Hazırlık şart” derken, diğerleri nükleer santrallerle (Akkuyu gibi) bağlantı kuruyor: “81 ilde sığınak yapılıyor, sebep mi?” diye soran bir kullanıcı, Erdoğan’ın nükleer proje açıklamalarını hatırlatıyor. Başka bir yorumda ise asteroid tehdidiyle ilişkilendiriliyor: “Reyis boşuna 81 ilde TOKİ’ye sığınak yaptırmıyor.”

Endişeler de var: “81 ilde sığınak yapılacak, peki girişlerde nöbeti kim tutacak? Tabii ki polis, 7/24.” Bazıları savaş hazırlığı olarak görüyor: “Saray rejimi: 81 ilde sığınak. Savaş hazırlıklarıdır.” Konut projeleriyle karıştıranlar da mevcut: “Sığınak mı yoksa konut inşaatı mı?” Genel olarak, spekülasyonlar (İsrail-Türkiye savaşı, küresel savaş) hakim olsa da, afet hazırlığına olumlu bakanlar çoğunlukta.

Sonuç: Dirençli Bir Türkiye İçin Adım

81 ilde sığınak inşaatı projesi, Türkiye’yi krizlere karşı daha dirençli kılma yolunda kritik bir hamle. Jeopolitik fırtınalar ve doğal tehditler karşısında, bu girişim sadece yapılar inşa etmekle kalmayacak; AFAD eğitimleri ve tatbikatlarla toplum bilincini de artıracak. Yerli teknolojilerle desteklenirse, küresel bir model bile olabilir. Ancak, maliyet ve uygulama süreçleri yakından izlenmeli. RDGündem.com olarak, projenin ilerleyişini takip etmeye devam edeceğiz. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda paylaşın!

Kaynaklar:
– Rudaw.net, Tabya Dijital raporları temel alınmıştır.

RDGündem.com – Gerçeğin Peşinde, Gündemin Ötesinde.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu