
İmamoğlu’ndan Silivri’den Tarihi Çıkış: “1300 Defa İnceltim, Alnımın Akıyla Çıktım… Kendilerini Aklamak Zorunda Olanlar Onlar!”
İstanbul – 15 Ekim 2025
Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi’ndeki hücresinden gönderdiği mektupla bir kez daha adalet mücadelesini haykırdı. CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” miting serisinin 62’ncisi olan Sarıyer mitinginde okunan mesajda İmamoğlu, 6 yıllık belediye başkanlığı sürecinde maruz kaldığı baskıları sert bir dille eleştirdi. “Devletin birçok kurumu tarafından, 6 yılda, 1300 defa incelendim ve hepsinden aklandım. 48 idari, 51 şahsi soruşturmadan alnımın akıyla çıktım,” diyerek siyasi rakiplerine meydan okudu. İmamoğlu, “Kendisini aklamak zorunda olan ben değilim. Gizli tanıkların arkasına saklanarak beni saf dışı etmeye çalışanlar kendilerini aklamak zorunda,” sözleriyle yargı üzerinden yürütülen operasyonlara ateş püskürdü.
Miting, İstanbul’un Sarıyer ilçesindeki Cumhuriyet Meydanı’nda yoğun bir katılımla gerçekleşti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Biz sırtımızı millete dayadık!” çağrısıyla başlayan etkinlikte, İmamoğlu’nun mektubu CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik tarafından okundu. Binlerce partili ve İstanbullu, pankartlar ve sloganlarla İmamoğlu’na destek verdi. Mesajda Sarıyer’deki belediye hizmetlerine de değinen İmamoğlu, ilçenin doğal ve tarihi zenginliklerine yakışır yatırımları hatırlatarak, “Kent Lokantası, kreşler, kütüphaneler açtık. Rumeli Hisarı’nı restore ettik, füniküler hattını hizmete soktuk,” dedi. Bu başarıların “ahlaklı ve disiplinli bütçe yönetimi” sayesinde gerçekleştiğini vurgulayan İmamoğlu, İBB’nin İstanbul tarihinin en çok yatırım yapan yönetimi olduğunu savundu.
“2019’dan Beri Cezalandırma Girişimleri Bitmedi”
İmamoğlu’nun mesajı, 2019 yerel seçimlerinden bu yana iktidarın “engelleme ve cezalandırma” politikalarını hedef aldı. “Bu anlayışımızı, bu başarılarımızı İstanbullular ödüllendirdikçe, iktidar bizi cezalandırmaya kalktı. 2019 seçimlerini iptal etmekten başlayarak neler yapmadılar ki… Açılan soruşturma ve davalar, engelleme amaçlı hukuk dışı girişimler, biz iş yapamayalım diye uyguladıkları baskılar, zorbalıklar saymakla bitmez,” ifadeleriyle süreci özetleyen İmamoğlu, tutuklanmasına yol açan soruşturmanın tam bir yıl önce, Ekim 2024’te başladığını hatırlattı. “Ellerinde bütün yetkiler, bütün imkanlar var. Ortada bir suç olsa, bu bir yılda çoktan her kanıtı bulur, her belgeye ulaşırlardı. Ama ortada suç olmayınca, kanıt da olmuyor,” diyerek iddianame gecikmesini eleştirdi.
Tutuklu belediye başkanı, aylardır “iddianameyi derhal hazırlayın”, “tutuksuz yargılayın” ve “yargılamayı canlı yayınlayın” taleplerini yinelerken, iktidarı “algı operasyonlarıyla siyasi rakiplerinden kurtulmak”la suçladı. “Milletin onlara vermediği iktidarı, yargı aracılığıyla gasp ediyorlar. Önümüzdeki seçimi, milletin sandıktan çıkacak iradesiyle değil, mahkemeden çıkaracakları güdümlü kararlarla kazanmaya uğraşıyorlar,” sözleri, mesajın en çarpıcı kısımlarından biri oldu. İmamoğlu, bu durumu “Cumhuriyetimizin, demokrasimizin hiçe sayılması” olarak nitelendirerek, mücadelenin “bir memleket meselesi” olduğunu vurguladı: “Mesele; 86 milyonun, adalet, hürriyet ve haysiyet meselesidir. Mesele, ülkenin geleceği meselesidir.”
Tutukluluk Süreci ve Arka Plan: Yolsuzluk İddiaları ve Diploma Krizi
Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğu, 23 Mart 2025’te başlayan bir operasyonla gündeme gelmişti. Hakkında “suç örgütü kurmak ve yönetmek, irtikap, rüşvet almak, ihaleye fesat karıştırmak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve terör örgütü üyeliği” gibi ağır suçlamalar yöneltilen İmamoğlu, İBB’deki yolsuzluk iddiaları nedeniyle Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Soruşturma kapsamında İmamoğlu’nun yanı sıra bazı İBB yöneticileri de gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Ayrıca, Eylül 2025’te başlayan diploma davası, İmamoğlu’nun 30 yılı aşkın süredir kullandığı diplomalarının “sahte” olduğu iddiasıyla devam ediyor. İmamoğlu, mesajında bu iptal işlemini “baskıyla” gerçekleştirilen bir “kirli operasyon” olarak tanımladı.
CHP, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” miting serisini başlatarak, milli iradeye sahip çıkma kampanyasını ülke geneline yaydı. Sarıyer mitingi, bu serinin 62’ncisi olarak İstanbul’un ilçelerinde artan desteğe işaret ediyor. İmamoğlu, mesajını “Silivri Zindanı” imzasıyla bitirerek umut dolu bir not düştü: “İçimde hiçbir pişmanlık, hiçbir umutsuzluk yok. 16 milyon İstanbullunun Belediye Başkanı olarak yaptıklarımdan gurur duyuyorum… Millet, bütün iktidarlardan büyüktür, güçlüdür. Hiç kuşkunuz olmasın. Milletimiz ülkenin kaderine el koyacak, her şey çok güzel olacak.”
Siyasi Yankılar ve Gelecek Beklentileri
Mesaj, sosyal medyada ve muhalefet çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. CHP’li yöneticiler, İmamoğlu’nun sözlerini “tarihi bir direniş manifestosu” olarak nitelendirdi. İktidar cephesinden ise henüz resmi bir yorum gelmedi, ancak geçmişteki benzer eleştirilere verilen yanıtlar, yargı süreçlerinin “bağımsız” işlediği savunmasını içeriyordu. Uzmanlar, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı ve olası erken seçim senaryolarında bu mesajın motivasyonel rol oynayacağını öngörüyor.
RdGündem.com olarak, Ekrem İmamoğlu’nun adalet mücadelesini yakından takip ediyoruz. Gelişmeler oldukça güncel haberlerle bilgilendirmeye devam edeceğiz. Siz de görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Kaynaklar: Türkçe, Vikipedi
Haber: RdGündem Editör Masası
Son Güncelleme: 15 Ekim 2025, 20:30





