
Tanju Özcan’dan Tartışmalı Açıklama: “Şikayet Edeni Bulamadılar, Ama Bana Dava Açtılar”
30 Eylül 2025 – Bolu
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, sosyal medya platformu X’te (eski adıyla Twitter) yaptığı paylaşımda, hakkında açılan “nefret ve ayrımcılık” davasına ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu. Özcan, Ocak 2025’te gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube programında Suriyelilere yönelik politikalarını anlattığı için başlatılan soruşturma sürecinde, şikayetçinin kimliğinin belirlenemediğini savundu. Bu açıklama, aylardır süren tartışmaları yeniden alevlendirdi ve Özcan’ın mülteci politikalarını hedef alan eleştirileri körükledi.
Özcan’ın İddiaları ve Dava Süreci
Tanju Özcan, X hesabından paylaştığı mesajda şu ifadelere yer verdi:
“Fatih Altaylı’nın programında ‘Arapça tabelaları söktük’ dediğim için beni şikayet eden birini bulamamışlar ama benim hakkımda ‘nefret ve ayrımcılıktan’ dava açmışlar.” Bu paylaşım, Özcan’ın 3 Ocak 2025’te Fatih Altaylı’nın “Teke Tek” programında yaptığı itiraflara dayanıyor. Programda Özcan, Bolu’da Suriyeli ve Iraklı sığınmacılara yönelik uygulamalarını “gururla” anlatmıştı:
– Arapça tabelaları “bir gecede kaldırdığını”,
– İş yeri ruhsatlarını “hukuksuz bir şekilde iptal ettiğini”,
– Sığınmacıların su ve nikah ücretlerine “10 kat zam yaptığını” ve bu zamların da yasal olmadığını kabul etmişti.
Özcan, o dönemde şöyle demişti: “O zamanki güçle dava da açamadılar. Şu an Bolu’da bir tane Arapça tabela yok.”
Programın yayınlanmasından bir gün sonra, 5 Ocak 2025’te Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un talimatıyla Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Soruşturma, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 122. maddesi kapsamında “ayrımcılık” ve “nefret söylemi” suçlarını kapsıyor. TİHEK (İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu) da Özcan’ın açıklamalarını “nefret söylemi” olarak nitelendirmişti.
Hukuki Gelişmeler: Yurt Dışı Yasağı ve Tanık Listesi
Soruşturma, 29 Eylül 2025’te yeni bir aşamaya ulaştı. Bolu 6. Asliye Ceza Mahkemesi, Özcan hakkında “nefret ve ayrımcılık” suçlamasıyla yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol kararı verdi.
Mahkeme, dava dosyasını 7 Ekim 2025’e erteledi. İlginç bir detay ise, cezaevinde bulunan gazeteci Fatih Altaylı’nın tanık olarak dinlenecek olması.
Özcan, soruşturma haberlerinin ardından 6 Ocak 2025’te bir açıklama yaparak savunmasını yaptı: **“Gücü yeten tutuklasın. Ben Türk Milleti’nin menfaatlerini korumaktan başka bir suç işlemedim. HODRİ MEYDAN!”
Kendisi, Bolu’da sığınmacı sayısının politikaları sayesinde azaldığını ve şehrin “güvenliğinin arttığını” iddia etti. Ancak, şikayetçinin kimliğinin belirsizliği iddiası, dava sürecinde tartışma konusu oldu. Savcılık kaynakları, şikayetin anonim veya kurumlar aracılığıyla geldiğini belirtse de, Özcan’ın “şikayet eden birini bulamamışlar” ifadesi, hukuki prosedürlerde yeni bir tartışma başlattı.
Tepkiler ve Kamuoyu
Özcan’ın son paylaşımı, sosyal medyada geniş yankı buldu. X’te binlerce paylaşım yapılırken, destekleyenler “delikanlı” olarak nitelendirdi; eleştirenler ise “ırkçılık” suçlamalarını yineledi.
Özellikle, Özcan’ın Arapça tabelalara odaklanırken İngilizce veya diğer dillerdeki tabelalara dokunmadığı eleştirisi sıkça dile getirildi: “Bolu’daki bütün İngilizce tabelaları kaldır da, ne kadar milliyetçisin görelim.”
Muhalif kesimlerden gelen tepkiler sert oldu. İnsan hakları savunucuları, Özcan’ın politikalarını “zulüm” olarak tanımlarken, bazı kullanıcılar “Tanju Özcan tutuklansın!” çağrısı yaptı.
CHP içinden ise sessizlik hâkim; Özcan’ın 2023’te Kemal Kılıçdaroğlu eleştirileri nedeniyle ihraç edilip, son kurultayda affedilmesi, parti içindeki gerilimi hatırlattı.
Arka Plan: Özcan’ın Mülteci Politikaları
Tanju Özcan, 2019’dan beri Bolu Belediye Başkanı olarak mülteci karşıtı söylemleriyle biliniyor. Suriyelilerin “göçünü teşvik etmek” amacıyla:
– Belediye yardımlarını kesti,
– Su faturalarına 10 kat zam uyguladı,
– Nikah ücretlerini artırdı.
Bu politikalar, 2023’te belediye binasına astığı “Geldiğiniz gibi gidin. Hemen!” pankartıyla zirveye ulaştı; pankart, AKP’lilerden gelen şikayetle kaldırılmıştı.
Resmi verilere göre, Bolu’da kayıtlı Suriyeli sayısı 4 binden azalsa da, eleştirmenler bu düşüşün “zorlama” olduğunu savunuyor.
Sonuç: Hukuk Mücadelesi Devam Ediyor
Özcan’ın iddiaları, dava sürecini karmaşıklaştırabilir. Şikayetçinin kimliği, mahkemece aydınlatılırsa yeni gelişmelere yol açabilir. 7 Ekim duruşması, Özcan’ın siyasi geleceğini belirleyecek kritik bir eşik. Bu arada, Türkiye genelinde mülteci tartışmaları alevlenirken, Özcan’ın “hodri meydan” duruşu, destekçilerini motive etse de, insan hakları örgütlerini alarma geçiriyor.
rdgundem.com olarak gelişmeleri takip ediyoruz. Yeni detaylar için bildirimlerinizi açın.
Yazar: RD Gündem Editörleri | Kaynaklar: X paylaşımları ve resmi açıklamalar





