
Türkiye Mavi Vatan’dan çekildi Sondaj ve sismik araştırma gemilerimiz “Mavi Vatan” Ege ve Akdeniz’de artık yok!.. Doğu Akdeniz ile Kıbrıs sularını Rumlara bıraktık.
Kaynak: Başak Kaya
Tarih: 28 Eylül 2025
ANKARA – Türkiye’nin yıllardır milli politika olarak öne çıkardığı “Mavi Vatan” doktrini, Doğu Akdeniz ve Ege’deki hak iddialarını korumak için atılan adımlarla anılıyordu. Ancak son dönemde sondaj ve sismik araştırma gemilerinin bu bölgelerde faaliyet göstermemesi, “Mavi Vatan’dan vazgeçildi mi?” sorusunu gündeme getirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu’nun tepkisiyle alevlenen tartışma, hükümetin sessizliğini daha da belirgin hale getirdi. Uzmanlar, bu durumun AB ve ABD baskılarıyla bağlantılı olabileceğini söylerken, muhalefet “Doğu Akdeniz ve Kıbrıs sularını Rumlara bıraktık” iddiasını dile getiriyor.
Mavi Vatan Doktrini Nedir ve Neden Önemli?
Mavi Vatan, Türkiye’nin Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz’deki yaklaşık 462 bin kilometrekarelik deniz yetki alanlarını kapsayan stratejik bir kavram. 2006 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda düzenlenen bir sempozyumda emekli Tümamiral Cem Gürdeniz tarafından ilk kez ortaya atılan doktrin, Tümamiral Cihat Yaycı tarafından haritalandırıldı ve 2019’dan itibaren Libya ile imzalanan deniz yetki anlaşması gibi somut adımlarla güçlendirildi.
Doktrin, Türkiye’nin kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölge (MEB) ve karasularındaki haklarını askeri ve diplomatik güçle korumasını öngörüyor. Özellikle Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervleri ve Kıbrıs çevresindeki enerji kaynakları nedeniyle Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve AB ile gerilimlerin odağında yer aldı.
Başlangıçta iddialı bir strateji olarak görülen Mavi Vatan, 2019’da eş zamanlı tatbikatlarla pekiştirildi ve Erdoğan hükümeti tarafından “milli güvenlik” vurgusuyla sahiplenildi.
Ancak son yıllarda gemilerin Akdeniz ve Ege’de görünmemesi, doktrinin fiilen rafa kaldırıldığı yorumlarını beraberinde getirdi.
Sondaj Gemileri Nerede? Sessizliğin Nedeni Ne?
Türkiye’nin gururu olarak tanıtılan sondaj filosu –Fatih, Yavuz, Oruç Reis, Barbaros Hayreddin Paşa, Kanuni ve Abdülhamid Han– milyarlarca dolarlık yatırımla kiralandı ve satın alındı. Bu gemiler, 2018-2020 arasında Ege ve Akdeniz’de seyir duyuruları yaparak Yunanistan’la krizler yarattı. Ancak 2020 sonundan beri bu gemiler Doğu Akdeniz’de faaliyet göstermiyor; Karadeniz veya Somali gibi bölgelerde sınırlı görevler yapıyor.
CHP’li Yankı Bağcıoğlu, Sözcü Gazetesi’nde yer alan habere tepki göstererek, “Mavi Vatan kavramı seçim ve iç politika malzemesi haline geldi, özünden uzaklaştı” dedi. Bağcıoğlu, gayri askeri statüdeki adalar konusundaki sessizliği ve Ege’deki araştırma faaliyetlerinden vazgeçilmesini örnek gösterdi. “Rumlar, KKTC’nin de hak sahibi olduğu münhasır ekonomik bölgeleri ihlal ediyor” diyerek hükümeti eleştirdi.
X platformunda (eski Twitter) da tartışma hararetli. Kullanıcılar, “Sondaj gemileri nerede? Mavi Vatan’dan çekildik mi?” diye soruyor. Bir kullanıcı, “AB ve ABD baskısıyla Türkiye Mavi Vatan’dan çekildi” paylaşımı yaparken, bir diğeri “Doğu Akdeniz’i Rumlara bıraktık” iddiasını dile getirdi.
Hükümet cephesinden ise resmi bir açıklama gelmedi; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın son açıklamaları, “devlet işi hafife alınmaz” genelliğinde kaldı.
AB ve ABD Baskısı mı Etkili Oldu?
Uzmanlara göre, çekilmenin arkasında ekonomik ve diplomatik baskılar var. 2020’de AB’nin yaptırım tehditleri ve Yunanistan’ın NAVTEX ilanları, gemilerin rotasını değiştirdi.
ABD’nin Doğu Akdeniz’de GKRY-Yunanistan-Mısır-İsrail ittifakını desteklemesi, Türkiye’yi izole etti. Nordic Monitor gibi kaynaklar, Mavi Vatan mimarı Cihat Yaycı’nın bile hükümeti “Sevilla Haritası’nı (Yunan tezlerini destekleyen harita) dolaylı kabul etmekle” suçladığını belirtiyor.
Ayrıca, 2025’te ABD’den 2045’e kadar doğalgaz ithalatı anlaşması yapılması, “yerli enerji” vaadinin sorgulanmasına yol açtı.
X’te bir kullanıcı, “Karadeniz’de gaz bulduk dediler, ama ABD’den alıyoruz” diye yakındı.
Bu durum, Mavi Vatan’ın ekonomik boyutunun da zayıfladığını gösteriyor.
Muhalefet ve Kamuoyu Ne Diyor?
CHP, doktrini “masal” olarak nitelendiren Namık Tan’ın sözleriyle tartışmayı alevlendirdi. Yankı Bağcıoğlu ise “Uluslararası hukuktan doğan haklar korunmalı” çağrısı yaptı.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, eleştirileri “Yunan tezlerine destek” olarak reddetti.
X’te binlerce paylaşım var: “Bunlar acilen gitmeli, yoksa her şey içinden çıkılmaz hale gelecek” diyenler çoğunlukta. Bir başka kullanıcı,
“Mavi Vatan işgal edildi, kaynaklar bize gelmiyor” diye isyan etti.
Uzman Görüşü: Stratejik Bir Geri Adım mı?
Emekli diplomatlar, çekilmenin “stratejik sessizlik” olabileceğini söylüyor. Ancak Aydınlık Gazetesi gibi milliyetçi yayınlar, “Türkiye Mavi Vatan’ı savunmaya devam ediyor” tezini savunuyor ve TEKNOFEST Mavi Vatan etkinliklerini örnek gösteriyor.
Buna karşın, uluslararası ilişkiler uzmanı Antonia Colibasanu, doktrinin “neo-Osmanlı” bir vizyon olduğunu ve Avrupa’nın sessiz kalamayacağını belirtiyor.
Sonuç: Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?
Mavi Vatan’ın geleceği belirsiz. Hükümetin sessizliği, iç politikada “milliyetçilik” kartını zayıflatırken, muhalefet bunu “taviz” olarak görüyor. Eğer gemiler Akdeniz’e dönmezse, Türkiye’nin enerji ve güvenlik politikalarında radikal bir revizyon kaçınılmaz olabilir. Kamuoyu, “Mavi Vatan nerede kaldı?” diye sorarken, cevap Ankara’dan gelmeli.
Başak Kaya, rdgundem.com dış politika muhabiri. Gelişmeleri takip ediyoruz.





