
Ekrem İmamoğlu’ndan Mahkeme Salonundan Tarihi Çıkış: “Zulümle Kurulan Her Düzen Yıkıldı, Bu da Yıkılacak!”
26 Eylül 2025, İstanbul – Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, “bilirkişi davası” olarak bilinen yargılamasında hakim karşısına çıktı. 192 gündür cezaevinde bulunan İmamoğlu, duruşmada sert açıklamalarda bulunarak mevcut rejimi eleştirdi ve milyonları “tarihin doğru tarafında” durmaya davet etti. Dava, bilirkişinin dinlenilmemesi nedeniyle 12 Aralık 2025’e ertelendi.
Duruşma Öncesi Gergin Hava ve İmamoğlu’nun Savunması
İstanbul Adliyesi’nde görülen duruşmaya, İmamoğlu’nun yanı sıra CHP’li milletvekilleri, avukatları ve çok sayıda destekçi katıldı. İmamoğlu, 27 Ocak 2025’te Saraçhane’de düzenlediği “Turpun Büyüğü” başlıklı basın toplantısındaki açıklamaları nedeniyle “bilirkişi ve tanığı etkilemeye teşebbüs” ile “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamalarıyla yargılanıyor. Bu toplantıda, bir bilirkişinin adını vererek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen İmamoğlu, yolsuzluk iddialarını gündeme getirmişti.
Savunmasına başlayan İmamoğlu, son aylarda maruz kaldığı baskıları dile getirerek, “1 aydır maruz kaldığımız saldırılarla, 19 Mart itibariyle yürütülen süreçle, Turpun Büyüğü, Ahtapotun Kolları diyerek daha soruşturma yokken suçlu ilan edenler ile karşı karşıyayız” dedi. Kendisine yöneltilen suçlamaları “absürt” olarak nitelendiren İmamoğlu, “Bilirkişiyi, mensubu olduğum parti lehine etkilediğim belirtilmiş. Bu nasıl bir suçlama? Bu iddialar nasıl kaleme alınabiliyor? Türk Ceza Kanunu’nda bilirkişiyi etkilemeyi engelleyen bir madde yok” diye konuştu.
“Zulümle Kurulan Her Düzen Yıkılacak” – İmamoğlu’nun Çağrısı
Duruşmanın en çarpıcı anları, İmamoğlu’nun rejime yönelik eleştirilerinde yaşandı. İmamoğlu, eline bir pano alarak mahkeme salonuna dönüp şu sözleri sarf etti:
– “Zulümle kurulan her düzen yıkıldı, bu da yıkılacak.”
Bu ifade, İmamoğlu’nun mevcut siyasi yapıyı “zulüm” olarak tanımladığını ve değişimin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan bir manifesto niteliğindeydi.
– “Tarihin doğru tarafında duruyorum. 86 milyon yurttaşımızı da tarihin doğru tarafında durmaya davet ediyorum. Hukukun olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. ‘Bilirkişi davasıymış’… Hadi oradan!”
İmamoğlu, yargı sürecini alaycı bir dille reddederek, tüm Türkiye’yi hukukun üstünlüğü için harekete geçmeye çağırdı. “Hadi oradan!” ifadesi, salonunda gülüşmelere yol açtı ve sosyal medyada hızla yayıldı.
– “Yargıyı araçsallaştıran bir rejimle ve onu yöneten Cumhurbaşkanıyla ülke karşı karşıyadır. Onlarla mücadele edeceğiz!”
Bu sözler, doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldı ve yargının siyasallaştırıldığını ima etti. İmamoğlu, “18 yaşındaki Ekrem’le mücadele edemiyorsunuz. Şimdi de bilirkişi davası. Bir de ‘çirkin davası’ eklendi. Bunun adı Ekrem korkusu ama ben korkulacak biri değilim. Sadece bir kişi korkuyor. Acaba neden korkuyor?” diye ekleyerek, iktidarın “korku” motivasyonuyla hareket ettiğini savundu.
Ayrıca, İmamoğlu savunmasında uluslararası bir gönderme yaparak, “Asıl yargıya müdahale Trump’ın açıklamasında” dedi. Bu, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın Türk yargısına dair yorumlarını işaret ediyordu ve Türkiye’deki yargı bağımsızlığı tartışmalarını alevlendirdi.
Dava Ertelendi: Bilirkişi Dinlenmeyecek
Hakim, bilirkişinin dinlenmesini reddederek duruşmayı 12 Aralık 2025’e erteledi. Bu karar, muhalefet cephesinde “yargı tiyatrosu” olarak nitelendirildi. İmamoğlu’nun avukatları, kararın siyasi motivasyonlu olduğunu belirterek temyiz yoluna gideceklerini açıkladı. Duruşma sonrası CHP’lilerden oluşan bir heyet, adliye önünde açıklama yaparak, “Ekrem İmamoğlu yalnız değildir” sloganları attı.
Siyasi Yankılar ve Kamuoyu Tepkileri
İmamoğlu’nun sözleri, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. X platformunda (eski Twitter), #ZulümYıkılacak etiketi kısa sürede trend oldu. Destekçiler, İmamoğlu’nu “tarihin doğru tarafında” bir lider olarak övdü. Öte yandan, iktidar yanlıları, İmamoğlu’nun mahkemeyi “siyasi şov” için kullandığını savundu. Bir X kullanıcısı, “Mahkemeler, Ekrem İmamoğlu için adeta tiyatro sahnesine dönmüş durumda” diye yazdı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, “Ekrem İmamoğlu’nun sesi, milyonların sesidir. Bu zulme karşı hep birlikte duracağız” dedi. Uluslararası basında da yer bulan olay, The Guardian gazetesinde İmamoğlu’nun bir yazısıyla pekişti: “Hakimlerin seçilmiş liderleri görevden alıp yerlerine kendi seçtiklerini atadığı bir sistem, demokrasi değildir.”
Bu dava, İmamoğlu’na yönelik “ahmak davası” ve diğer soruşturmalarla birlikte, 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi siyasi gerilimi tırmandırıyor. İmamoğlu’nun tutukluluğu, İBB’deki projeleri de etkiledi; örneğin, deprem hazırlıkları ve sosyal yardım programları sekteye uğradı.
### Sonuç: Mücadele Devam Ediyor
Ekrem İmamoğlu’nun mahkeme salonundan yükselen bu ses, Türkiye’deki demokrasi mücadelesinin bir simgesi haline geldi. “Saldırıyorlar, saldırsınlar. Korkmayacağız. Bu millet cesurdur” diyen İmamoğlu, cezaevinden bile umut aşılamaya devam ediyor. Peki, bu “zulüm düzeni” gerçekten yıkılacak mı? Tarih, İmamoğlu’nun dediği gibi, doğru tarafı gösterecek.
Röportaj Talepleri ve Güncellemeler İçin: gundem@rdgundem.com
Bu haber, güncel gelişmelere göre güncellenecektir.





