Deniz Zeyrek: “AKP’nin Atatürk’le sorunu büyük.
Bugüne kadar onlarca stadyumdan, havalimanından, okuldan, hastaneden Atatürk ismini kaldırdılar.
Kaldıramadığı yerleri yıktı, yok etti.”
Deniz Zeyrek’in sözleri, bu hafta yayımlanan yazısının ana fikrini özetliyor: “AKP’nin Atatürk’le sorunu büyük” dediği pasajda, isimleri kaldırma ve Atatürk sembollerini yok etme sürecinin hem kamu alanlarında hem de toplumsal hafızada sistematik bir şekilde ilerlediğini ifade ediyor.
🧭 Zeyrek’in Vurguları – Güncel Durum:
1. Kamu binalarından isim silme.
Zeyrek, “onlarca stadyumdan, havalimanından, okuldan, hastaneden Atatürk ismini kaldırdılar” diyerek, iktidarın bu tür kamu alanlarında Atatürk’ün adını sistematik olarak sildğini belirtiyor.
2. Yıkım, isim kaldırmanın ötesinde bir tutum
Kaldıramadıkları yerleri “yıktılar, yok ettiler” ifadeleriyle tarif ederek, sembolik hesaplaşmanın binaların fiziksel yapısına kadar uzandığını öne sürüyor.
3. Temel motivasyon: cumhuriyetin yerine farklı değerler inşa etme.
Yazısında “iktidar, muhalefetin sembollerini elinden almada zorlanmıyor” diyerek, bina isimlerinden heykellere varan geniş bir alanda izlenen politik ritüellerin, yeni bir tarih anlatısı inşa çabasının parçası olduğunu aktarıyor.
4. Muhalefetin sessizliği dikkat çekiyor
Zeyrek, bu uygulamalara karşı çıkılması gereken “kırmızı çizgiler” olmasına rağmen, meselenin geniş kesimlerce yeterince sahiplenilmediğini vurguluyor.
Güncel Örnekler ve Somut Gelişmeler.
İsim değişimleri: Atatürk Havalimanı’nın Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesi gibi örnekler, yalnızca isim değil, işlev değişimleriyle de Atatürk mirasının geri planlaştırıldığını düşündürüyor.
Sembolik hamleler: Bazı yerlerde Atatürk heykellerine yönelik saldırılar veya kaldırma girişimleri, bu söylemin toplumsal zeminde de karşılığının olduğunu gösteriyor.
Tahlil & Perspektif:
Yazara göre, bu durum bir “hesaplaşma” ve “dönüştürme” girişimi: Cumhuriyet’in kurucu değerleri yerleşkede yeniden şekillendiriliyor; Atatürk, sembolik olarak devreden çıkarılıyor.
Muhalefet sessizliği, hem politik hem toplumsal düzeyde bu dönüşümün az sorgulanmasına yol açıyor.
Zeyrek, “Atatürk ve arkadaşları rahatlıkla ‘ihanetle’ suçlanabiliyor” diyor ve buna karşı ses çıkaracak kesimlerin azalmasından yakınarak, kırmızı çizgilerin aşılmakta olduğunu vurguluyor .
Özetle:
Zeyrek, AKP iktidarının Atatürk’ü kamu alanlarından ve sembolik hafızadan sistemli olarak silme çabasına dikkat çekiyor.
İsim değişimleri, bina yıkımları, heykel ve sembol saldırıları, bu sürecin farklı yönlerini oluşturuyor.
Muhalefetin yetersiz tepki vermesi, bu dönüşümün kolaylaşmasına neden oluyor.
Bu, sadece tarihsel bir değerlendirme değil; aynı zamanda güncel bir siyasal güç mücadelesinin göstergesidir. Daha fazla detay veya belirli bir yerle ilgili örnek istersen, memnuniyetle derinleşebilirim.
