Yapay Zeka İnsanlar Gibi Kendi Kendine Düşünmeyi Nasıl Öğreniyor?
Yapay zekanın, insan bilişsel süreçlerine benzer şekilde düşünerek öğrenme yeteneği, insan muhakemesini ve adaptasyonunu taklit etmedeki potansiyelini ve sınırlamalarını sergiliyor.
Einstein’ın düşünce deneylerinden yapay zeka modellerinin kendi kendini düzeltme yeteneklerine kadar, düşünceye dayalı öğrenme insan zihnini aşarak yapay zekayı etkiliyor .
Yeni araştırmalar, yapay zekanın, insanlar gibi, dış girdiler olmadan açıklama, simülasyon, benzetme ve akıl yürütme yoluyla nasıl öğrendiğini vurguluyor. Bilgiyi yeni bağlamlara uyarlamak için faydalı olan bu talep üzerine öğrenme, doğal ve yapay biliş arasındaki benzerlikleri ve temel farklılıkları göstererek, insan düşünce süreçlerini ve yapay zekanın potansiyelini ve sınırlamalarını incelemek için benzersiz bir mercek sunuyor.
Düşünerek Öğrenme: İnsanlar ve Yapay Zeka
En büyük keşiflerin bazıları yalnızca gözlemlerden değil, düşünmekten gelir. Einstein, görelilik hakkında teorileri düşünce deneyleri yoluyla geliştirdi ve Galileo, yerçekimi hakkında zihinsel simülasyonlar yoluyla içgörüler elde etti. 18 Eylül’de Trends in Cognitive Sciences dergisinde yayınlanan bir inceleme , bu düşünme sürecinin yalnızca insanlara özgü olmadığını gösteriyor. Yapay zeka da kendini düzeltme ve “düşünerek öğrenme” yoluyla yeni sonuçlara ulaşma yeteneğine sahiptir.
Yazar Tania Lombrozo, Princeton Üniversitesi’nde Doğal ve Yapay Zihinler girişiminin eş direktörü ve psikoloji profesörü, “Yapay zekada, özellikle büyük dil modellerinde, düşünerek öğrenmeye benzeyen bazı yeni gösteriler var,” diyor. “Bazen ChatGPT açıkça söylenmeden kendini düzeltiyor. Bu, insanların düşünerek öğrenmeye dahil olduklarında olana benzer.”
Öğrenme Modları: Mikrodalgalardan Ahlaki İkilemlere
Lombrozo, insanlarda ve yapay zekada düşünerek öğrenmeye dair dört örnek tanımladı: öğrenciler, açıklama, simülasyon, benzetme ve akıl yürütme yoluyla dışarıdan bir girdi olmadan yeni bilgi edinebilirler. İnsanlarda, bir mikrodalganın bir çocuğa nasıl çalıştığını açıklamak, anlayışımızdaki boşlukları ortaya çıkarabilir. Oturma odasındaki mobilyaları yeniden düzenlemek, genellikle herhangi bir fiziksel değişiklik yapmadan önce farklı düzenleri simüle etmek için zihinsel bir görüntü oluşturmayı içerir. Korsan yazılım indirmek, fiziksel malların çalınmasına benzetme yapana kadar başlangıçta ahlaki olarak kabul edilebilir görünebilir. Bir arkadaşınızın doğum gününün artık günde olduğunu ve yarının artık gün olduğunu biliyorsanız, arkadaşınızın doğum gününün yarın olduğunu düşünebilirsiniz.
Yapay zeka benzer öğrenme süreçleri gösterir. Karmaşık bir konu hakkında ayrıntı vermesi istendiğinde, yapay zeka sağladığı açıklamaya göre ilk yanıtını düzeltebilir veya iyileştirebilir. Oyun endüstrisi gerçek dünya sonuçlarını tahmin etmek için simülasyon motorlarını kullanır ve modeller simülasyonların çıktılarını öğrenmeye girdi olarak kullanabilir. Bir dil modelinden benzetmeler çizmesini istemek, basit sorulara göre soruları daha doğru yanıtlamasına yol açabilir. Yapay zekayı adım adım akıl yürütmeye yönlendirmek, doğrudan bir sorguyla ulaşamayacağı yanıtlara ulaşmasını sağlayabilir.
Düşünce Tabanlı Öğrenmenin İşlevini ve Değerini Keşfetmek
“Bu, hem doğal hem de yapay zihinlerin neden bu özelliklere sahip olduğu sorusunu gündeme getiriyor. Düşünerek öğrenmenin işlevi nedir? Neden değerlidir?” diyor Lombrozo. “Düşünerek öğrenmenin bir tür ‘talep üzerine öğrenme’ olduğunu savunuyorum.”
Yeni bir şey öğrendiğinizde, bilginin gelecekte size nasıl hizmet edeceğini bilemezsiniz. Lombrozo, insanların bilgiyi daha sonraya saklayabileceğini söylüyor; ta ki bağlam, düşünmek ve öğrenmek için bilişsel çaba harcamayı anlamlı ve değerli hale getirene kadar.
Bilişsel Bilimler ve Yapay Zekada Gelecekteki Yönlendirmeler
Lombrozo, bilişsel bilimler alanında tartışılan bir alan olan akıl yürütme, öğrenme ve diğer üst düzey bilişsel işlevler arasındaki sınırları tanımlamadaki zorlukları kabul ediyor. İnceleme ayrıca, Lombrozo’nun daha fazla araştırmayı planladığı bazı soruları da gündeme getiriyor; örneğin, yapay zeka sistemlerinin gerçekten “düşünüp düşünmediği” veya bu süreçlerin çıktılarını taklit edip etmediği gibi.
Lombrozo, “Yapay zeka bazı açılardan o kadar karmaşık, ancak bazı açılardan o kadar sınırlı bir noktaya geldi ki, insan ve yapay zeka arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları inceleme fırsatımız var,” diyor. “Yapay zeka aracılığıyla insan bilişi hakkında önemli şeyler öğrenebilir ve yapay zekayı doğal zihinlerle karşılaştırarak geliştirebiliriz. Bu, bu ilginç, karşılaştırmalı soruları sormak için yeni bir konumda olduğumuz önemli bir an.”